Seçimlere iki ay kala yerelde de genelde de aday adaylığı koşturmasının ardından adayların çalışması başladı.
Aday adaylığı süresince seçmene kendini anlatma derdinde olan, yukarı! İle arasını sıcak tutma gayreti ve içinde olan ve yatıp kalkıp adaylık ve ardından da seçilme hayali kuranlar artık birazda kabuğuna çekildi ve rakiplerinin neler yapabileceğini görmek için geri çekildi.
Dava adamıyım, aday olmasam veya olamasam da aynı şekilde çalışacağım ve adayımızın başarısına imza atacağım diyen aday adayları aslında için için dargınlık yaşadıkları için biraz gerideler. Aslen böyle olması da gayet doğal çünkü insanoğlunun ruhunda bu rekabet vardır.
Adayların belli olması ile memleketimizde biraz daha yoğun siyaset rüzgârı olmaya başladı.
CHP bana göre geç kaldı. Diğer partiler hızla çalışmaya başlamışken ana muhalefet partisi geride kalıyor. Zira ada adaylarının içinde seçilme arzusu olduğu kadar, aday olamazsam boşa çalışmış olurum düşüncesi de vardır ve dört elle sarılmakta güçlük çekebilirler.
İyi parti en başta adayını açıklayan parti oldu. Yavuz Bey o tarihten beri saha da çalışıyor. İyi partinin oy potansiyeli azımsanmaz ama diğer partilerin arasından sıyrılabilecek mi göreceğiz.
MHP ve AKPARTİ bence ortak aday göstermeyerek hata yaptı. Elbette her ikisinin de oyu seçimi göğüsleyecek kadar var ama ikisinin vuruşması ile yara alınırken bir başkasının çıkması hiçte yabana atılmaz.
Diğer adaylar içinde saha çalışması oylarını belli edecek ama ülke genelinde arkalarında parti rüzgârı yeterince olmayınca biraz zorlanacaklar kendilerini seçmene anlatmaya.
Burada partilerin yapması gereken şimdiden başkan yardımcılarını halka duyurmak olmalıdır. Bu açıklayacakları yardımcıları ne yapıp edip aday adaylarını ikna ederek onlardan seçmelidir. Efendim ben yardımcı olmam diyenlerin gerekirse kapısında yatıp ikna ettikleri takdirde seçilmeleri daha rahat olur. Hem aday adaylarını küstürmemiş ve hem de güçlü bir kadro ile projeleri olan bir ekip ile geliyoruz havasını seçmene aktarırlar.
Mesela Akparti Merih Karayol ve Bahattin Akyön’ün başkan yardımcısı olduğu hatta başkaca iki aday adayının daha yardımcı olarak belirlendiği bir ekibe kim ne diyebilir. Bunların üzerine falancanın yeğeni, mahallenin zengini, dayısı şu, emmisi bu demeden gerçek hak edenlerden oluşan meclis üyelerinin seçilmesi ile ve duyurulması ile o partinin seçimde kaç puan öne geçeceğini hesaplayın lütfen.
Başkan yardımcılarının projeleri olan aday adaylarından seçilmesi ve meclis üyelerinin devlet deneyimli, STK deneyimli, siyasi deneyimli, toplumda kabul görecek kişilerden oluşması ve halka duyurulması ile kim ne derse desin çantada keklik olmayan ve eşit şansa sahip partiler arasında öne geçilmesi mümkündür.
Aksi durumda mı ne olur?
Birileri çalışır yüzde yirmi alır, birileri koşturur yüzde yirmi alır, birleri ardına bir rüzgâr takar yüzde yirmi alır, birleri geri kalan yüzde on dokuzu alırken aradan sıyrılan biri yüzde yirmi bir alır ve başkan olur.
Bu seçimi nefsin ağır imtihanı kazanıp aday adaylarından en başarılı projesi olanları yardımcı yapmak, nefsi bir kenara koyup aday adayı olduğu parti ve davaya hizmet etmek ve gerçekten yönetime katkı sağlayacak meclis üyesi seçmek kazandıracak.
Hayırlısı ülkeme ve memleketime olsun…