Sungur başkan yerel ve ulusal basın önünde açtı ağzını, yumdu gözünü, kamuoyunda

Yahşihan'ın ve Kırıkkale'nin prestijini yerle bir eden  utanç belgelerini bir, bir sıraladı;

" Arsalarımızın tamamının üzerinde icra var.

Yahşihan'da icralık olmayan tek bir yer kalmamış.

Belediyeye ait bir santim arsa da bırakmamışlar.

Hırsızlığın daniskası burada.

Alçaklığın daniskası burada.

Hileyle belediye arsalarının satışı burada.

Vatan hainliği memlekete illa silah doğrultmakla olmuyor,

Vatan hainliğinin en berbatı ve şerefsizi burada.

Hesaplarda kalem oynatılıp 8000 parselin yeri değiştirme burada.

Belediyeye hibe edilen araçları kendi üzerlerine geçirme burada.

Devletin malını naylon fatura ve hülle yoluyla dolandırma burada.

Yanlış yönetimden dolayı kamuyu zarara uğratma burada.

Malzeme alımı sahteciliği, hayali fatura sahteciliği burada,

3 milyona aldık dedikleri su borularının ambara girişi bile yok,

Milyarlarca liralık  elektrik malzemeleri, belgesi de yok, depoda da yok.

Bayrak tepe semtinde 500 milyonluk paramızda, arsamızda ortada yok.

Toplam borcumuz 1 milyar 107 milyon 080 lira.

Şu anda hacizler vesaire derken tıkanmış durumdayız..."

Kayıp malzemeler, araçlar  ve arsalarla birlikte nüfusuna göre kişi başı yaklaşık 50.000 TL. borç .

Devletin resmi yetkilisi, kamu görevlisi  tarafından 4. güç medya ve Yahşihan halkı önünde,

"Hile, hırsızlık, alçaklık, yolsuzluk, hülle, vatan hainliği, kamuyu dolandırma, görevi kötüye kullanma, amacı dışında icraat, zimmet... gayya kuyusu gibi onlarca yolsuzluk iddiaları."  

İdari, adli, inzibati, yetkilileri, organları göreve davet eden suç duyuruları, ihbarları.

Konuyla ilgili;

Sayıştay vb. yargı ve denetim organları tarafından incelenip-incelenmediği?

Yeni başkanın suç duyurusu yapıp-yapmadığı?

Kırıkkale C. Savcılığının iddianame hazırlayıp-hazırlamadığı?

Henüz bilinememektedir.

Olayın başka bir boyutu:

Bir aykırı konuşmada ve tartışmada bile herkese komünist, dinsiz, imansız, solcu, vatan haini gözüyle bakan, kendini vatanın, ülkenin gerçek sahibi sayan milliyetçilerin, ülkücülerin sessiz kalmaları.

Öte yandan:

"Neredesiniz ey ülkücüler, milliyetçiler, sesiniz niye çıkmıyor?

Hani ülkücüler yolsuzluk, hırsızlık yapmazdı?

Hani ülkücüler, milliyetçiler ülkenin en asil evlatlarıydı?

Her biriniz yolsuzluklarla ilgili suç duyurusunda bulunun da göreyim ülkücülüğünüzü, milliyetçiliğinizi?

Ülkücü vatanını seven insandır ve sorumluluk sahibidir, yanlışlıklarda üzerine düşen görevi yapar."

Yolundaki Kırıkkale kamuoyunda iki aydır, konuşulan, yapılan, hala bitmeyen konuşmalar,

Ve ülke genelinde yerle bir olan Kırıkkale'nin imajı.