Yıl 2050* BM Genel Sekreteri (eski Kuzey Kore devlet başkanı Cu Yung Ya): “Bugün dünyada küresel kaynama çağı sona ermiş, buharlaşma çağı başlamıştır. Astronomik şekilde artan hava sıcaklığı, sera gazları yükselmesi sonucu dünyanın ekolojik dengesi ve canlı türleri yok olma seviyesine gelmiş, bebekler,yaşlı ve fazla kiloluların yer aldığı yüz milyonları bulan insan ölümlerine yol açmıştır. Sıcaklık artışını sınırlamak, iklim değişikliğinin zararlı sonuçlarından korunmak, gezegenimizi yok edecek düzeye ulaşan çevre kirliliğinin, buzulların erimesinin, tatlı su kaynaklarının kurumasının, milyonlaraulaşan orman yangınları, yanarak kül olan hayvan ve Türkiye’nin Urfa şehrinden çıktığı tespit edilen ölümcül “Harrani Mıho50” virüsü sebebiyle498.754.331’ e çıkan insan ölümlerinin kontrol altına alınması, küresel yok oluş kaosunun zararlı etkilerini en aza indirmek şart olmuştur. Korkutucu bir gerçek olarak ortaya çıkan gezegenimizi ve tüm insanlığı zararlı insanlar eliyle toptan yok olmaya götüren bu süreçte BM’ e üye ülkelerin tamamının oy birliğiyle zorunlu olarak 1 Temmuz 2050 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girecek kararlar alınmıştır. Bu kararlar uygulanmadığı takdirde herkes son hazırlığını yapsınaksi takdirde dünyanın sonu gelmiştir.” Diyerek çağrıda bulunup tarihi uyarısını yapmıştır. Söz konusu karar içeriği:
Dünya nüfusu 11 Milyar sınırına dayanmış, gezegenimiz sorumsuz ve hiçbirdeğer üretmeyen zararlı insanlar eliyle yapılan tahribat sonucu küresel ısınma kaynama seviyesinden buharlaşma seviyesine çıkmış, göller, ırmaklar buharlaşarak çoğu yok olmuş, tatlı su insanların günlük içmesine yetmez hale gelmiş, altından sonra dünyanın en değerli, en pahalı metaı olmuş, yanan ormanlar ve ormanla birlikte milyarlarca canlı türü yanarak kül olmuş, ekolojik denge tamamen bozulmuş, gezegenimiz yaşanamaz hale gelmiştir.
İleri endüstriye sahip ABD ve AB ülkeleri ilegelişmiş ve az gelişmiş ülkelerindeki keyfi uygulamalar, kuralsız-sorumsuz yaşam tarzı, doğa kaynaklarını yok eden, aşırı doyumsuz tüketime dayalı kapitalist sistem sonucu ortaya çıkan işçi ücretlerinden dana ücretlerin (vasıta, yemek, ikramiye, randıman primi, mesai, kıdem tazminatı, vb. ücretler) ana ücreti ikiye, üçe katlaması gibi yüksekmaliyet artışlarının yol açtığı sosyal patlamalar, iflaslar, sonucu söz konusu ülkelerde üretim tamamen durmuştur.
Rusya Federasyonu Ukrayna, Polonya, Moldavya, Çeçenistan vb. devletlerle yaptığı 32 yıldır süren bölgesel savaşlar yüzünden ekonomisi tamamen çökmüş, parçalanarak bünyesinden 27 bağımsız devletçikler ortaya çıkmıştır.
1970 yıllardan beri kontrollü, disiplinli, otoriter bir rejimleyönetilen dünyanın alternatifsiz süper gücü haline gelen Çin Halk Cumhuriyeti dünya egemenliğini tamamen eline geçmiştir. Bu nedenle gelişmiş batı ülkeleri dâhil tüm ülkeler “Çin üretim sistemi, sevk ve idari yönetim rejimine geçme” kararı almıştır.
Uydudan yapılan incelemeler sonucu hazırlanan bilimsel iklim haritasına göre üç kuşağa ayrılan X ülkesinin;
a) Ak Deniz kuşağında yer alan şehirlerin tamamında hava sıcaklıkları son 200 yılın sıcaklık ortalaması üzerine çıkıp51OC’ye ulaşarak canlı yaşam belirtileri yok denecek seviyeye gelmiş,
8 yaşına inen sigara bağımlılarının attığı izmaritler,
Meczupların, açgözlü otel yapma sevdasına düşen çeteler,
2B arazisi satarak bütçeye katkıda bulunuruz düşüncesindeki idareciler ve
İklim örtüsünün tamamının yanması sonucu yaşam belirtileri bitmiştir.
b) Orta Bölge kuşağı şehirlerindeki hava sıcaklıkları 47OC seviyesine çıkarak çıplak karasal iklimin de etkisiyle insan yaşamını olağanüstü derecede etkileyerek yaşlı, kilolu, sigara bağımlıları, bebekler başta olmak üzere kalp krizi ve aşırı sıcaklıktan ölenlerin sayısı 6 kat artmış, ölüm oranı doğum oranını geçerek % 7 seviyelerine yükselmiştir.
c) Ülkenin tek yaşam belirtileri olan Karadeniz bölgesi kalmış o da ülkeyi yıldır yöneten siyasi iktidarın uyguladığı yanlış politikaları, nüfusun çoğunluğunu oluşturan biatcı, eğitimsiz, kuru kul yığınlarından oluşan şuursuz yığınların kişisel çıkarları, aşağılık beyanları ve aklın, mantığın alamayacağı sahte dini duygulara ait açıklamalarıyla yanlışlara sahip çıkması, kayıtsız şartsız desteklemesi yüzünden Katar, Bahreyn, Kuveyt, BAE, S. Arabistan gibi zengin Arap devletlerine satılmıştır.
Öte yandan özellikle Suriye, Irak, İran Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Kongo, Çad, Sudan, Türkmenistan, Kazakistan, Çeçenistan gibi dünyanın 190 ülkesinden mülteci olarak yerleşmiş ve halen kaçak gelen, sayıları yerli nüfusun üzerine çıkan mültecilerin Bicid (Birleşik İslam Cihat Devletleri) adı altında ülke adının değiştirilmesi talepleri ortaya çıkmıştır.
Yerli halkın “Biz bu ülkeyi büyük bedeller ödeyip her karışını kanla aldık.” gerekçeleri,
Yerleşik mültecilerin de “Bizim atalarımız bu ülkeyi sevişerek artan nüfusumuzla aldılar. Burası bizim vatanımızdır. Yakında nesli tükenen AB ülkelerini de savaşmadan sevişerek, milyonlara varan nüfusumuzla kansız, darbesiz, savaşsız alacağız,” talepleri ve aylardır süren iç savaşlarnedeniyle ülke adeta kan gölü haline gelmiş, yüzbinleri aşan ölümlere sebep olmuş, dünya kamuoyu ne yapacağını bilemez hale gelmiştir.
Yapılan tüm uyarılara ve girişimlere rağmen hiçbir düzen sağlanamadığından zorunlu olarak 1 Temmuz 2050 tarihinden itibaren tüm dünya ülkelerinin toptan yok olmasını önlemek, küresel açlık, susuzluk ve gıdasızlık yüzünden 499 milyona ulaşan insan ölümlerinin önüne geçmek amacıyla BM üye ülkelerin tamamının oy birliği ileaşağıdaki acil kararlar alınmıştır.
1. Dünyayı tehdit eden Türkiye’nin Urfa şehrinden yayılan “Harrani Mıho50” virüsünün yok edilmesini teminen BM Merkezi Acil Müdahale Fonundan (CERF) dünya sağlık örgütüne (WHO – World Health Organization)2 trilyon dolar acilen kaynak aktarılması,
2. Dünyayı içinden çıkılamaz hale getiren mülteci sorunun halledilmesini teminen “Soydaşlarımız, ensarımız, dindaşımız, kimseye yedirmeyiz” gerekçeleriyle X rejimi,ülkelerinde kalmalarında sakınca görmemiştir. Böylelikle AB ülkelerinin sınır güvenliği, etnik çok kimlikli nüfustan kaynaklanabilecek demografik yapısının olası risklerinin azaltılması, uygar batı ülkelerinin refah ve toplumsal yapısının, huzurunun bozulmaması için X ülkesine belli şartlar altında AB kaynaklarından fon oluşturularak yapılacak sözleşme karşılığında şartlar yerine getirildikçe taksit, taksit ödenmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.
-----------------------------
*Not: Bu makale gerçekle hiçbir ilgisi olmayıp, tamamen kurgusal bir düşünce ürünü olarak yazılmıştır.
HARRANİ MİHO50 ÖLÜMCÜL VİRÜSÜ
Yener Kazan
Yorumlar