Yemeğini eliyle yedi, kaşık kullanmadı, suyunu elini tas yaparak içti, çoğu zaman aç ve açık gezdi ama onurunu yitirmedi. Omzu dik, başı önde yürüdü. Ne krala ne efendiye boyun eğdi. Filozoflarla tartıştı, insanları yönetti, çocukları eğitti. 'Aklını kaçırmış' diyenlere 'aklımı kaçırmadım yalnızca sizinkinden farklı bir akla sahibim.' Cevabı vererek düz bakış açılarını alt üst etti, hayata hem düzden hem tersten bakıp, 'Beni öldüğümde yüz üstü gömün, bir gün ne de olsa her şey ters yüz olacak.' diyerek insanların erdem ve ahlaktan yoksun yaşadıklarını anlatan, kimilerinin deli, az insanın dahi dediği Diyojen 'in ibret alınacak bazı sözleri:
'Kişi her zaman kendine dürüst olmalı, her daim gerçeği söylemeli ve sadece kendinin efendisi olmalıdır. Köleler nasıl efendileri ne derse onu yapıyorlarsa, insanlarda tutkularının, isteklerinin, korkularının, yalnız kalmanın, toplumda kabul görmemenin, terk edilmenin kölesi olurlar. Her şeyin içinde bir başka şeyin parçası vardır ve her şey birbirinin içinde yaşar.
İnsanın kendinden başka suçlayacak kimse yoktur. İnsanlar güzellik, şan, şeref, zevk, sefa, gibi hazcı eğilimlerinin ve tutkularının kölesidir. Bu hazcı tutkular kuruntu ve yapmacık şeylerdir ve ahlaki değerlerden yoksunluktur, insanın köleleşmesinin sebebidir, insanın kendine yeterliliği ve özgürlüğünü sağlamaz. Sizi köle yapan bu tutkularınızdan, arzularınızdan, korkularınızdan kurtulun.
Önemli olan erdemdir ve erdem bilgelikle elde edilir. Yaşamın amacı mutluluktur ve kişi mutluluğa ancak erdemle ulaşabilir.Erdem; arzunun yokluğu, isteklerden bağımsızlıktır, bilgeliktir, kişinin kendine yeterliliğidir. Erdem ruhun özgürlüğüdür ya da ruhsal özgürlüktür.Servet ve varlıklı yaşamak erdeme ters düşer. İnsanın erdemli olabilmesi doğaya uygun yaşamasıyla, dünyevi hazları yok saymakla, olabildiğince arzu ve ihtiyaçları azaltmak, hatta kaldırmakla mümkün olabilir. İnsan en kısıtlı yaşam koşullarında bile erdem ve mutluluğa, hiçbir değere bağlı olmadan bütün gereksinimlerden sıyrılarak bağımsız olarak erişebilir. İnsan her tür gereksinimden kendini kurtararak, yalnızca kendi kendine dayanarak var olabilmelidir.
Erdem kişinin kendine egemen olması, kendi kendine yeterli olması, tutkularından arınması, öbür insanlara bağımlılıktan kurtularak doğaya uygun ve uyumlu şekilde özgür yaşamasıdır. Nefsine hâkim olmak çok az insana nasiptir. Hangi çağda olursa olsun insanoğlu daima iyi ya da kötü şeylere meyillidir. Size yanlış yapanlara ve eleştirenlere kıymet vermeyin, çünkü yanlışlar ve eleştiriler gerçek olmayan, esen rüzgârda birbirine karşı uçuşan toz zerreleridir. Kabul etmek istemesek te hepimizin içinde bir hamlık, bir olmamışlık vardır. Yer yer kötülüğe dönüşebilecek çok derinlerde aramamız gereken bir duygudur bu.
Zenginler ne zaman isterlerse fakirler ne zaman yiyebilirlerse yerler, insanlar yemek için yaşıyorlar. Ben ise yaşamak için yiyorum. En büyük zengin kendine yeten insandır. Bir şehir pahalı ya da ucuz değildir, insanlar ucuz ya da pahalı yaşar, insan mütevazı şekilde kendini kontrol ederek yaşamalıdır.
Erdemli bir şekilde yaşayan iyi bir insan aşağılandığında bunu umursamaz. İnsanlığın başına gelen en büyük kötülük savaşlar veya fakirlik değildir. Esas kötülük insanın özünden uzaklaşması, kendi gerçekliğini kaybetmesidir. Ama bunun farkında bile olmamasıdır. Kötülüklere bir son vermek, önce gerçeği kabul etmek sonra da bunu açıkça söyleyebilmektir. Korkusuzluk insanı özgür kılmaz, köle bile olsan özgürce konuşmalısın.
Güzellik sana kısa süreliğine borç verilmiş bir şeydir. Maddiyattan olabildiğince uzaklaş. Bedenimizden başka bir şeye ihtiyacımız yoktur. Bedenimiz bize verilmiş en kıymetli şeydir. Sağlıklı olmak için bir filozof da olsan köle de olsan dinlenmesini bil. Bedenini bir hazine olarak görüp ona iyi bak, spor yaparak kuvvetlendir. Malın kadar bedenine de sahip çık. Bedeni sağlam olanın ruhu da sağlam olur. Mal zengini değil ruh zengini ol. İnsanları bedenine değil ruhuna âşık etmelisin. İnsanlar mallarını mülklerini zincirlerle, kilitlerle saklarlarken, bedenlerinin kapılarını ve pencerelerini açık bırakırlar, insan içinde birbirinden güzel değerleri olan bir hazineyi, bir vücudu taşır ama gözleri kapalı olanlar onu göremez. Biz varsak hayatta vardır. Biz yoksak hayatta, mutluluk ta yoktur.
İnsanların size söylediklerini her daim tart ne kadarı samimi ne kadarı gerçek anlamaya çalış. Yalakaların eline düşmektense kargaların eline düşmek yeğdir. Yalakalar insanı canlı iken yerler. İyi bir aileye doğmuş olmak iyi insan olmak değildir. Düşmanından iyi ve dürüst bir adam olarak intikam alırsın. Zira iyi ve dürüst biri olduğunda düşmanında olmaz. İyi insanlar tanrının suretidir.'
DİYOJEN VE ERDEMLİ İNSAN -3
Yener Kazan
Yorumlar