Çocukluğum ve yeni yetmezlik yıllarım Kırıkkale'de geçti. 18 yaşımda kısmen ayrıldım üniversiteden hafta sonları eve gelirdim. 22 yaşımdayken babam emekli olunca tamamen Ankara'ya taşındık. O yıllardan beri Ankara'da yaşıyorum.

Kırıkkale MKE merkezli bir şehirdi. Ekonominin çarkları fabrikalarda çalışan on bin çalışanın emeğiyle dönerdi. Fabrikaların işbaşı ve mesai sonu boru sesleri kenti doldururken akşam çalışanlar evlerine dönerdi. Çalışanların büyük bir kısmı loǰmanlarda otururdu mahallemizin adı " Fabrikalar Mahallesi" idi

Çocukken düşünmediğim ama orada, içinde yaşadığım sosyal kaliteyi zamanla analiz eder oldum ve MKE'nin babam rahmetlinin çalıştığı yıllarda hem sanayi hem de sosyal hayat için temin ettiği Kalitenin önemini kavradım.

MKE fabrikaları çırak okulları ile ara insan yetiştirmeye katkıda bulunurken, mühendisler için adeta bir mezuniyet sonrası eğitimi Fakültesi görevi yapardı.

Sineması, yüzme havuzu, lokal adı verilen sosyal alanları, balolari ile sosyal insan oluşturma görevini de üstlenirdi.

Türkiye sanayi yıllarca MKE'de yetişen ustabaşları ve mühendislerle beslendi. Babam Rahmetli emeklilik sonrasında yirmi yılı aşkın Kutlutaş firmasında teknik eleman olarak çalıştı.

Lojmanlarda aileler iç içe otururdu, mühendis, doktor, müdür, işçi, şoför aynı sokaktaki evlerde otururlardi. Bu bize insanlar arasında sosyal ayrım yapmamayı öğretti. Bu kalitedir , bu insanı değerli görmektir.

İnsan çocukluğunda nasıl bir ortamda yetişip genç olduysa hayatı boyunca o izleri taşıyor. Benim kalite anlayışımda MKE etkisi etkilidir. Şimdi nasıl bilmiyorum çalışan çocukları benim gibi mi etkileniyorlar ?

Dr. Oğuzkan Bölükbaşı

18.09.2025