Bozkırın bu yeni kenti, Kuzeye, Güneye, Doğuya, Batıya giden yolların birleştiği yerde. Bekleriz ki böyle bir kent sanayi, turizm ve sanatın merkezi olur. Bekleriz ki ulaşımın bu kadar kolay olduğu şehir, kongre merkezi olsun. Bekleriz ki Türkiye'nin en uzun nehri Kızılırmak buraya bir canlılık ve bereket getirsin. Hiçbiri yok.

Çocukluğum ve 22 yaşıma kadar ilk gençliğim Kırıkkale'de geçti. MKE lojmanları ülkenin her köşesinden çalışmaya gelen insanların cumhuriyet balolarında eğlendiği, kızlı erkekli gençlerin MKE havuzunda coşkulu zamanlar geçirdiği, yazlık sinemalarda kışlık sinemalarda filmler seyredildiği günlerdi. Parklar ailece gidilip çay kahve içilen alanlardı.
Ne yazık bunların hiçbiri kalmadığı gibi kültürel aktuviteler de azalmış. Benim yaşadığım yıllarda neredeyse yılda iki üç kere tiyatro gelirdi kente.

2002 yılında Milletvekili adayı olarak kılcal damarlarına kadar dolaştığım Kırıkkale, benim her zaman çok sevdiğim şehrimin bu hali beni çok üzdü.

Kırıkkale apartmanlarla büyüyen bir kent olmuş. Sahi0 olduğu avantajlardan habersiz yaşıyor.

Bir emekli kenti havasında yavaş yavaş ihtiyarlıyor. Bu kent hâlâ beni kendine çeker. Bir gün orta Anadolumun cazibe merkezi olur mu bilmem ama umudumu yitirmedim.

Kırıkkale Sporun bugünkü süper lige karşı gelen ligde oynadığı yılların Kırıkkalesini özleyen ne kadar insan kalmıştır bilmiyorum ama ben varım benim sınıf arkadaşlarım var.

Bir gün bir Belediye başkanı Kırikkale'deki cevheri farkedecektir.

Dr. Oğuzkan Bölükbaşı