Trafik kurallarına göre sürücülerin yaya geçitlerinde yayalara yol vermeleri zorunludur. Özellikle ışıklı trafik işaretlerinin bulunmadığı yaya geçitlerinde sürücüler hızlarını azaltmalı ve karşıya geçmeye hazırlanan yayalara öncelik tanımalıdır. Yaya geçitlerinde araçlarını durdurarak yayalara yol veren araç sürücülerine, geçiş önceliği olmasına rağmen yayalar olarak bizler, yaya geçitlerinde yol veren sürücülere teşekkür mahiyetinde el ve baş işareti yapıyor, yapanları da görüyoruz. Kanunun bir gereğini yapan sürücüye teşekkür etmek gerekir mi?

Tabii ki, Bu ilginç bir gözlem ve düşündürücü bir soru. Yaya geçitlerinde araçların yayalara yol vermesi yasal bir zorunluluk. Bu durumda, sürücü yalnızca görevini yapmış oluyor. Teknik olarak bakarsak, yayaların sürücüye teşekkür etmesi gerekmiyor. Çünkü kendilerine ait olan bir hakkı kullanıyorlar. Bu durum kamusal hakların gücünü zayıflatır.

Kültürel ve sosyal açıdan baktığımızda, insanlar nezaket göstergesi olarak teşekkür etmeyi tercih ediyorlar. Yani teşekkür, "bana hakkımı verdiğin için minnettarım" anlamında değil, daha çok "saygı gösterdiğin için kibarlıkla karşılık veriyorum" şeklinde bir sosyal refleks olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu durumda Teşekkür edilmemesi gerekmez, ama edilmesi de gerekmez. Bu, sosyal bir nezaket ifadesidir. Sizce böyle bir durumda teşekkür etmek mi daha doğru olur, yoksa etmemek mi?

Teşekkür ifadesi, dostça el sallamadır. Geçmeye hazırlanıyoruz ve bir araç hızla gelip yaya geçidi olduğunu fark edip aniden durursa, geçerken kesinlikle ona el sallarım. Şunu başarmış olurum, sürücünün; durarak doğru şeyi yaptığına inandırdığımı, yaptığım teşekkür ifadesinin ona küçük bir ödül olduğunu kabul ettirdiğimi. Bu iletişimin gelecekte onları daha bilinçli hale getirebileceğimi, gelecekte daha iyi davranışlara isteklendirebileceğimi. Sonuçta, işbirliği ve nezaket, yolların güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlar. Unutulmamalıdır ki, nezaketin hiçbir maliyeti yoktur.

Türkiye'de 2018 yılında Karayolları Trafik Kanunu'nun 74. maddesinde yapılan değişiklikle, ışık veya trafik polisi olmayan yaya geçitlerinde sürücülerin yayalara geçiş hakkı vermesi zorunlu hale getirildi. Bu yasal düzenlemeyi desteklemek için 2019 yılı "Yaya Öncelikli Trafik Yılı" ilan edildi ve "Öncelik Hayatın, Öncelik Yayanın" gibi kampanyalar başlatıldı. "Yaya Güvenliğinin Nöbetçisiyiz" ve "Yayalar Kırmızı Çizgimizdir" gibi projelerle yaya güvenliğine dikkat çekildi.

Önceki İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman SOYLU; Bu çalışmaların sonucunda, yaya geçitlerinde meydana gelen trafik kazalarındaki ölüm oranlarında yüzde 34,5 azalma sağlandığı, yaya önceliği kurallarına uymayan 107 bin sürücüye ceza kesildiği, bu düzenlemelerin sadece yasal değil, aynı zamanda kültürel bir dönüşüm olduğu, "Eskiden nezaketle yol veriliyordu. Oysa şimdi araçlar yaya geçidinde duracaklar, yayanın geçmesini bekleyecekler ve ardından yolculuklarına devam edecekler" ifadelerini kullandı. 2025 yılı itibarıyla Türkiye'de yaya geçitlerinde yaya önceliği uygulamaları hem yasal hem de pratik düzeyde sürdürülmekte, İçişleri Bakanlığı ve yerel yönetimler, yaya güvenliğini artırmak amacıyla çeşitli düzenlemeler ve denetimler gerçekleştirmektedir.

Türkiye'de yaya geçitlerinde yaya önceliği uygulamaları, yasal düzenlemeler, denetimler ve fiziksel düzenlemelerle desteklenmektedir. Bu çabalar, yaya güvenliğini artırmak ve trafik kazalarını azaltmak amacıyla sürdürülmektedir.