MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, TBMM’de yaptığı konuşmada, PKK’nın silah bırakmasının ardından Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini belirterek “Terörsüz Türkiye” hedefinin sağduyulu, stratejik ve tavizsiz bir iradeyle gerçeğe dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı.
Öztürk, IRA ve ETA örneklerini hatırlatarak, İngiltere ve İspanya’nın kararlı güvenlik önlemleri aldığını, tüm toplumu kapsayan siyasi süreçler yürüttüğünü ve hukuk devleti ilkelerinden taviz vermediğini söyledi. Türkiye’nin de benzer şekilde toplumsal dayanışma, güçlü istihbarat, askeri caydırıcılık ve siyasi kararlılık ile PKK terör sorununu çözebileceğini ifade etti.
“Bölgesel gelişmeler Türkiye’yi kuşatma planının parçası”
Gazze’deki İsrail saldırıları, Suriye’nin kuzeyinde terör koridoru oluşturma girişimleri ve İran’a yönelik müdahalelerin Türkiye’yi kuşatma planlarının parçaları olduğunu belirten Öztürk, 11 Temmuz’da bir grup PKK’lının silah bırakmasının hemen ardından İsrail’in Suriye’deki kırılgan barış ortamını hedef almasının tesadüf olmadığını söyledi. PYD/YPG’nin Şam yönetimiyle yaptığı mutabakata uymamasının da küresel planların parçası olduğuna işaret etti.
İsrail’in Suriye’de işgal ettiği yaklaşık 400 kilometrekarelik alanda 10 askeri üs kurduğunu belirten Öztürk, “Terörsüz Türkiye, Irak’ın huzuru, Suriye’nin selameti ve İran’ın güvenliği demektir” dedi.
“Ekonomik projeler terörün sona ermesine bağlı”
PKK terörünün 40 yıldır Türkiye’nin komşu ülkelerle ticari, sosyal ve politik ilişkilerini olumsuz etkilediğini söyleyen Öztürk, Kalkınma Yolu Projesi, İran ile enerji koridoru ve Suriye’nin yeniden inşasının Terörsüz Türkiye ile mümkün olacağını ifade etti.
Şehit aileleri ve gaziler için düzenleme çağrısı
Öztürk, konuşmasında şehit aileleri ve gaziler için yapılması gereken düzenlemelere de değindi:
· Şehit anne ve babalarına bağlanan maaşlar asgari ücretin en az iki katı olmalı.
· 2013’te rütbeli vazife malullerine sağlanmayan %25 maaş iyileştirmesi uygulanmalı.
· Şehit çocuklarının kamuda istihdam hakları yasal güvence altına alınmalı, özel sektörde %1 kontenjan ayrılmalı.
· Vazife malullerinin emekli maaşı kesilmeden yeniden çalışma hakkı sağlanmalı.
· Er ve rütbeli gaziler arasındaki maaş farkı giderilmeli.
Bu düzenlemelerin yalnızca sosyal hak değil, aynı zamanda bir vefa borcu olduğunu vurgulayan Öztürk, “Vatan için canını ortaya koyan kahramanların aileleri devletimizin en özel şefkatini hak ediyor” dedi.
Konuşmasının sonunda, şehitlere ve gazilere şükranlarını sunan Halil Öztürk, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun bu kritik süreçte önemli katkılar sunmasını temenni etti.
