Yeniden Refah Partisi Kırıkkale İl Başkanı Arif Erdal partilerinin Türkiye genelinde çıkış yaptığını 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri’nde Kırıkkale’de de sandıkta bunu hissettireceklerini söyledi. Erdal yaptığı açıklamada Kırıkkale’de çıkış yapan partinin Yeniden Refah Partisi olması için gece gündüz çalıştıklarını ciddi miktarda oy alacaklarını vurguladı.

Arif Erdal yaptığı açıklamada şunları söyledi: 2018’de Fatih Erbakan liderliğinde kurulan Yeniden Refah Partisi (YRP), genel seçimlerde 1,5 milyonun üzerinde oy alarak yüzde 2,79 oy oranına ulaştı ve 5 milletvekiliyle TBMM’ye girdi. Cumhur İttifakı çatısı altında kendi listesiyle girdiği seçimde İstanbul’dan 3, Konya ve Kocaeli’den 1’er milletvekili çıkaran Yeniden Refah partisi , bu başarısını da büyük ölçüde Saadet Partisi ve AK Parti’den uzaklaşan muhafazakâr seçmenlere ve özellikle Kocaeli gibi sanayinin güçlü olduğu bölgelerde yaşayan işçi sınıfına ulaşarak inşa ettiğini söylemek mümkün.

Millî Görüş hareketine referansla varlık gösteren, Dr.Fatih Erbakan’ın, siyaset sahnesinde müstakil varlık gösterme mücadelesinde büyük başarı gösterdi.

TÜRKİYE SİYASETİNDE ÖNEMLİ AKTÖR OLMAYI KISA SÜREDE BAŞARDI

Yeniden Refah, 2023 seçimlerinde ilk kez kendisini deneyen partiler arasında en başarılı parti den biri oldu. Son seçimlerde Yeniden Refah partisi kendinden daha yüksek ve daha fazla medya görünürlüğüne sahip birçok parti yarışmaktadır Buna rağmen Yeniden Refah Partisi bütün bu partilerden daha geniş bir tabana seslenebilmeyi başarmaktadır . İlk seçimde beş milletvekili ile Meclis’te temsil edilme hakkı kazandık. Bu başarı ile Türkiye siyasetinde önemli aktör olmayı başarabildiğimiz düşünüyorum.

Türkiye seçimlerinde, siyasetin iki kutuplu düzleme sıkıştığı bir atmosferde, özellikle muhafazakar, sağ seçmenin adresi olma yolunda ilerliyoruz.Aynı zamanda z kuşağının da dikkatlerini çekerek, onlardan da azımsanmayacak destek görmekteyiz.

Yeniden Refah Partisinin başarısının arkasında birçok sebep var; Yeniden Refah Partisinin

yükselişindeki temel siyasi stratejiler ve bu stratejiyi hayata geçirmekte kullanılan mekanizmaları incelemek Türkiye siyasetinin mevcut durumunu anlamak için büyük önem teşkil etmektedir.Bizler Milli Görüş geleneğinden gelmekteyiz.O yüzden bizim en belirgin özelliğimiz mücadele azmimiz ve inancımız.

Sosyal medyadan ziyade saha siyasetine odaklanmışız,, Mesajlarımız  ve seslendiğimiz seçmen grubunu net olarak seçerek ona göre siyaset yapıyoruz .2018’den beri parti örgütlenmesine yatırım yapıyoruz.Milli görüşün geleneksel bildiğimiz stratejiyle, insana dokunma metodunu tekrar inşa ederek siyasi stratejilerimizigeliştirdik. Bu günlere geldik.

SORUNLARA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ GETİRDİK

Yeniden Refah Partimizin siyasi stratejisinin temelinde seçmenlerin gündelik hayatını doğrudan etkileyen mikro konuları sahiplenerek bu sorunlar üzerine çözüm önerisi getirerek , partimiz ile seçmen arasında direkt bağ kurulabilmeyi  başarabildik Elhamdülillah..

Türkiye gündeminin önemli sorunlarının başında yer alan “başı boş köpekler veya sokak köpekleri “konusunda siyasi partiler içinde ilk tepki gösteren Yeniden Refah partimiz oldu. Aşı ve pandemi yasakları karşıtı olarak siyasi pozisyonumuzu  keskin şekilde dile getirdik.Açık Yüreklilikle , Kent yoksulu ve kentlerin çeperlerinde yaşayan seçmenler için bu tarz meselelerin sadece Yeniden Refah Partimiz tarafından dile getiriliyor olması da Yeniden Refah Partimizin hanesine bir artı olarak yazılmakta olduğunu biliyoruz.

Süresiz nafakanın kaldırılması ve 6284’ün değiştirilmesi gibi taleplerimiz de, seçmen tabanında karşılık buldu. Milli Görüş hareketinin temel sloganlarından olan “Adil Düzen” söylemininde altını doldurarak , çözümler sunmaktayız. İslâmi hareketin gerçek temsilcisi ,Yeniden Refah Partisi olmuştur., Öte yandan siyasi alternatifsizlik nedeniyle yaşadıkları ekonomik bunalımdan bir çıkış yolu arayan işçi sınıfı ve alt gelir grubundaki insanımıza İslâmi bir alternatif sunmaktayız.

Gündelik siyasi söylemlerine karşılık Türkiye siyasetin en arazlı sorunu olan Kürt meselesine çözümde kardeşçe ve adaletli yaklaşımı sayesinde Yeniden Refah Partimiz geçmişte olduğu gibi yine en büyük desteğini Doğu ve Güneydoğudaki kardeşlerimizden gelmektedir

Yeniden Refah Partimiz bu seçimde tek başına uçmayı tercih ederek Kanatlarını geniş tutmuştur. teşkilatlarımıza güvenimiz tamdır. Ekonomik sorunları biliyoruz. Çözümleri ni de geçmişten gelen çarelerimiz de var. Özellikle de emekli maaşlarının açlık sınırının yarısı seviyesinde olması. Açlık sınırı, son açıklanan rakamlara göre 19 bin TL’yi, yoksulluk sınırı ise 52 bin TL’yi geçmiştir. Bu hesapla Türkiye’de halkın yüzde 45’i açlık sınırının altında bir gelire sahip. Yüzde 85’i de yoksulluk sınırının altında bir gelire sahip. Böyle bir ortamda aslında bir belediye seçimi yapıyoruz;  Halkımız bizden başka hiç kimseye güvenmemektedir. Halkımızın büyük çoğunluğu ekonomik şartlardan şikayetçi ve bu seçimde de bununla ilgili bir mesaj verme isteğini görüyoruz.       Aziz Milletimiz Yeniden Refah Partimizin  bu bozuk düzenin altarnatifi  olduğunu biliyor artık. Bunu yerel de de göstererek 31 Mart ‘ta Yeniden Refah Partisini tercih edecektir. Ülkemizin buraya nasıl geldiğini unutmayalım .28 ŞUBAT SİYASETE MÜDAHALEDEN DAHA ÇOK, TÜRKİYE SOSYOLOJİSİNE MÜDAHALE ETMİŞTİR'

28 Şubat’ın bir darbeden öte toplum mühendisliği olduğunu söyleyen Arif Erdal açıklamalarına şöyle devam etti:

"Türkiye’de bütün bu darbeler sürecinin, hatta Osmanlı’nın son döneminde yaşanan darbelerin tamamının arkasında batı ve bu ülke üzerinde hiç de iyi niyetleri olmayan güçlerin etkisi vardır. 27 Mayıs’ın, 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün, 28 Şubat’ın, 27 Nisan’ın ve 15 Temmuz’un karşısında kimler vardı, yanında kimler vardı? 15 Temmuz, artık Türkiye’de darbeler tarihini sona erdirmiş ve bir daha hiç kimsenin bırakın demokrasiye balans ayarını, bırakın demokrasiyi durdurmayı, demokrasiye, anti demokratik yollarla etki edemeyeceği bir Türkiye’nin kuruluşunu başlatmıştır. Bütün bu darbelerin içerisinde 28 Şubat’ın diğerlerine göre fark eden 1 özelliğinin de altını çizmek isterim. Diğer bütün darbelerin en temel etkisi, siyaset alanına etkisidir. Yani siyasi sonuçları olan darbelerdir. Ancak 28 Şubat sadece siyasi sonucu değil, hükümet indirilmiş, partiler kapatılmış, bir takım siyasi sonuçları olmuştur. Ama esas sonucu Türkiye sosyolojisine müdahaledir. Bunun altını çizerek ifade etmek istiyorum. 28 Şubat siyasete müdahaleden daha çok, Türkiye sosyolojisine müdahale etmiştir. Yoksul, fakir ve kendisi için gelecek arayan Anadolu insanının önünü kesmek için, onların siyasi ve toplumsal alandaki görünürlüğünü ortadan kaldırmak için harekete geçmiştir. Bu darbeyi yapanlar, bu darbenin arkasındaki akıl sahipleri, ‘1 metrelik başörtüsünü önlesen ne olur, önlemesen ne olur?’ sorusunun cevabını bilmiyorlar mı? Ama mesele 1 metrelik başörtüsü, yani inançları gereği başını örten insanların tasviye edilmesinden öte, hakir gördükleri, kıyıda gördükleri, köşede gördükleri, bir şey anlamaz zannettikleri o insanların çocuklarının gelip, okuyarak toplumda güçlü bir yer edinmesini önlemek için o yasağı ortaya koydular."

28 Şubat sonrasında yayınlanan bir makalede "28 Şubat’ın muktedir komutanlarından Çevik Bir, daha sonra yabancı bir dergiye Amerikalı bir profesörle birlikte 2 imzalı yazdığı bir makalede, ‘Türkiye’de esas mesele, mevcut hükümet özellikle Ortadoğu’da İsrail ile arasında olan ilişkileri bozmaya başladı. Türkiye’yi geleneksel İsrail yanlısı politikalardan uzaklaştırmaya başladı. Bunun için 28 Şubat’taki Milli Güvenlik Kurulu’nda kendisine bir şekilde ayar verilerek düzeltilmeye çalışıldı’ demiştir. Sonraki dönemlerde, zaman zaman Sayın Cumhurbaşkanımıza da ‘Türkiye’nin ekseni kayıyor’ diyerek hatırlatma yapanların söylediklerine ne kadar benziyor değil mi? Türkiye eksen falan kaydırmıyor. Türkiye’nin eksenini kaydırmaya çalışan bazılarına bu millet darbelere karşı çıkarak yol vermiyor, onların önünü açmıyor. Türkiye kendi eksenini takip ediyor. Çevik Bir’in bu makalesini şunun için hatırlattım. ‘İsrail’le olan geleneksel ilişkilerini zayıflatarak Türkiye’nin dış politikasını tehlikeye atıyor’ cümlesi, ne kadar çok bugünü anlatıyor değil mi? Bugün eğer İsrail bu bölgede bu kadar pervasız bir şekilde hareket ediyorsa  bu 28 şubat darbesinin ardından oluşan Siyasi ve stratejik olayların sebebi bence, Ama artık bunların hepsinin sonu geldi. Aziz milletimiz oynanan oyunların farkında ve oyuncuları da biliyor. Bir an önce hesaplaşmak istiyor. Bunu da demokratik yollarla yapmaya kararlı ilk seçimlerde bunu hep birlikte göreceğiz inşaallah  güneş doğuyor ufukta ; Yeniden Refah Partimizin ,Lider Ülke Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni ve Adil bir Dünya kurmak hedefimize emin adımlarla ve kararlılıkla devam etmekteyiz.

Kaynak: Haber Merkezi