Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada "Terörsüz Türkiye" hedefinin bir temenni değil, bir beka meselesi olduğunu vurguladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun da bir üyesi olan Öztürk, konuşmasında iç ve dış tehditlere karşı net mesajlar verdi.
Öztürk, konuşmasına davetlileri selamlayarak başladı ve toplantının sadece bir buluşma olmadığını, Türkiye’nin geleceğine dair bir kararlılığın ifadesi olduğunu belirtti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu “Terörsüz Türkiye” vizyonuna sahip çıkan Öztürk, bu hedefin devletin istiklâli ve milletin istikbali için stratejik bir zorunluluk olduğunu kaydetti.
“Terör sadece güvenlik meselesi değil”
Milletvekili Öztürk, konuşmasında terörle mücadelenin sadece bir güvenlik sorunu olmadığını, ekonomik ve toplumsal boyutları da bulunduğunu söyledi. "Terör biterse yalnızca silah susmaz; emek konuşur, üretim konuşur, helal kazanç konuşur" diyen Öztürk, terörün Türkiye’ye sadece can kaybı değil, aynı zamanda milyarlarca liralık ekonomik zarar da verdiğini belirtti.
Yaptığı değerlendirmede, PKK terörünün Türkiye'ye yaklaşık 3 trilyon 423 milyar TL’ye mal olduğunu ifade eden Öztürk, bu maliyetin alternatif yatırımlarda kullanılabileceğini hatırlattı.
“Terörle mücadele pazarlık konusu olmaz”
Terörle mücadelenin tavizsiz sürdürüleceğini vurgulayan Öztürk, “Bizim için terörle mücadele hiçbir zaman bir pazarlık masası olmamıştır, olmayacaktır” dedi. Devletin hukukla, milletin birlik içinde bu mücadeleyi başarıyla sürdüreceğini kaydeden Öztürk, “Çizgimiz nettir, duruşumuz sarsılmazdır” ifadelerini kullandı.
Bölgesel gelişmelere dikkat çekti
Öztürk, Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri Türkiye açısından stratejik tehditler olarak yorumladı. Suriye’deki gelişmelerin ve İsrail’in bölgedeki politikalarının dikkatle izlenmesi gerektiğini belirterek, özellikle “Davut Koridoru” projesine karşı uyanık olunması gerektiğini söyledi.
İranlı üst düzey isimlerin hedef alınmasının ve bölgedeki gerilimin artmasının doğrudan Türkiye’yi çevreleme stratejisinin bir parçası olduğunu söyleyen Öztürk, Bahçeli’nin ortaya koyduğu “devlet iradesi”nin önemini bir kez daha vurguladı.
“Anayasanın ilk 4 maddesi tartışma konusu olamaz”
Konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine de yer veren Öztürk, Anayasa’nın ilk dört maddesinin “bağımsızlığın mührü, millet varlığının sınır taşı” olduğunu vurguladı. Bu maddelerin yalnızca birer hukuk normu olmadığını, aynı zamanda Türk milletinin tarihsel iradesinin ifadesi olduğunu söyledi.
“Milli Dayanışma Komisyonu, çözümün parçası”
Halil Öztürk, TBMM’de kurulan ve 51 üyeden oluşan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarını da detaylı şekilde anlattı. Komisyonun hiçbir kararının gizli alınmadığını, tüm kararların oy birliğiyle alındığını belirtti. Farklı kesimlerle yapılan görüşmelerin şeffaf şekilde yürütüldüğünü dile getiren Öztürk, toplumun her kesiminin görüşlerine değer verildiğini ifade etti.
“Şehitlerin emanetine sahip çıkmak namus sözümüzdür”
Kendisi de bir şehit yakını olan Halil Öztürk, konuşmasının sonunda şehitlere ve gazilere özel olarak değindi. “Şehitlerimizin emanetine sahip çıkmak devletimizin asli vazifesi, bizim de namus sözümüzdür” diyen Öztürk, MHP’nin bu konuda kararlılıkla hareket ettiğini ve etmeye devam edeceğini söyledi.
“Türkiye yeni bir eşiğin arifesinde”
Öztürk, Türkiye'nin "Terörsüz Türkiye" hedefiyle yeni bir döneme girdiğini, bu kararlılığın milletin ortak paydasında birleşmesi durumunda başarının kaçınılmaz olacağını söyledi. “Bu salonda yankılanan inanç ve kararlılık, yarın memleketin dört bir yanında birer meşale olacaktır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.