Cumhuriyet tarihinin en sarsıcı sanayi kazalarından biri olarak hafızalara kazınan 3 Temmuz 1997 MKE patlamasının üzerinden 28 yıl geçti. Ancak Kırıkkale halkı o günü dün gibi hatırlıyor. Patlamanın yıldönümünde kentte hayatını kaybedenler anılırken, yeniden aynı acıların yaşanmaması için çağrılar yükseliyor.
Patlama anına tanıklık eden Kırıkkaleli Ferhat Uçarsu, yıllar önce kaleme aldığı yazısında olayın şehirde yarattığı dehşeti çarpıcı ifadelerle anlatmıştı. Uçarsu’nun tanıklığı, bu yıl da patlamanın yıl dönümünde bir kez daha gündeme geldi.
“O gün şehir adeta savaş alanına dönmüştü,” diyen Uçarsu, yüzüne çarpan sıcak hava dalgasını, çömeldiği yerden kalktığında insanların panik içinde Zafer Caddesi’nden kaçışını ve Karacalı Tepesi’ne kadar süren göçü unutamadığını vurguladı.
Olayda çok sayıda vatandaş yaralanmış, bazıları hayatını kaybetmişti. Patlamanın ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi şehre ekmek ve yemek göndermiş, Elmadağlılar otobüsleri durdurarak Kırıkkalelileri evlerine davet etmişti. Bu dayanışma, Türk milletinin zor zamanlardaki birlik ruhunun en canlı örneklerinden biri olarak hafızalara kazındı.
Ferhat Uçarsu, patlamanın yıldönümünde yaptığı değerlendirmede şunları dile getirdi:
“28 yıl geçmesine rağmen acı taze. MKE tesislerinin şehir dışına taşınması gerektiği yönündeki görüşüm hâlâ geçerliliğini koruyor. Bu mesele Kırıkkale’nin güvenliği açısından stratejik bir konudur ve şehir gündeminde ciddiyetle tartışılmalıdır.”
Patlama, hem fiziksel yıkımı hem de psikolojik etkileriyle Kırıkkale tarihinde derin bir iz bıraktı. 3 Temmuz 2025’te, hayatını kaybedenler dualarla anılırken, benzer bir felaketin bir daha yaşanmaması için alınması gereken önlemler yeniden kamuoyunun gündemine taşındı.