Milli mücadele yıllarında 'Keskin'
Keskin, Milli Mücadele döneminde yaptığı büyük hizmetlerle, halkının vatanseverliğiyle tanınmış bir ilçedir. Mustafa Kemal Paşa daha Samsun’a çıkmadan...
Keskin, Milli Mücadele döneminde yaptığı büyük hizmetlerle, halkının vatanseverliğiyle tanınmış bir ilçedir.
Mustafa Kemal Paşa daha Samsun’a çıkmadan önce Rıza Bey (Silsüpür) başkanlığında Keskinde (22.Nisan 1919’da) Kuvay-ı Milliye Teşkilatı kurulur ve Milli mücadeleye start verilir. İzmir’in 15.Mayıs 1919’da Yunanlılarca işgaline en sert tepki 16.Mayıs 1919’da Keskin halkı tarafından gösterilir. İstanbul’da yayımlanan Alemdar gazetesi “Umumi ahali adına dokuz imza ile telgraf” diyerek, Keskin’den çekilen telgrafı yazar. Mustafa Kemal Paşa, Sivas Kongresinde alınan bir kararla Ankara’ya intikalinde güzergâhta bulunan Keskin eşrafı derhal Kırşehir ile temas kurmuş olup, bu tarihlerde Mustafa Kemal Paşa’nın yakın silah arkadaşı Ali Fuat Cebesoy gizlice Keskin’e gelerek güzergâhı M. Rıza Bey (Silsüpür) başkanlığında Keskinlilerle belirlemiştir.
Yine Keskin Kuvay-ı Milliye reisi M. Rıza Bey (Silsüpür) , Sivas’tan Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyetinden Ankara Valisi Muhittin Paşayı tutuklama emrini alır. Muhittin Paşa bilindiği gibi İstanbul Hükümetine bağlıdır ve Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyeti Ankara’ya girememektedir. Ankara Valisi Muhittin Paşa 17 Eylül 1919’da Sungurlu’ya oradan da Keskin’e gelir. Ankara Valisi Muhittin Paşa, Ankara’ya geçmekte iken Keskin- Elmadağ arasında bulunan “Kılıçlar Belinde” M. Rıza Bey (Silsüpür) emrindeki Keskin Kuvay-ı Milliye birlikleri tarafından yakalanır. Keskinliler başta Rıza Bey olmak üzere Valiyi tutuklayıp Sivas’a göndermekle; Mustafa Kemal ve Temsil Heyetine Ankara yolunu açar.
Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki Temsil Heyeti Sivas’tan hareketle Kayseri’ye, oradan da Kırşehir, Hacıbektaş ve Mucur yoluyla 25 Aralıkta Kaman’a gelir. Geceyi Bektaşoğlu Ali Çavuş’un evinde geçiren Mustafa Kemal Paşa, Keskin’in ileri gelenlerini Kaman’a çağırmış o gece Ankara’ya geçiş planlanmıştır. , Ali Çavuşun yeğeni Mehmet Bektaş bu misafirlikle ilgili anısını şöyle anlatmıştır. “Bu sırada Hamitli M. Rıza Bey geldi. Atatürk’e hoş geldin dedi. Ayakta kendi aralarında bir şeyler konuştular. Rıza Bey çıkıp gitti. “ Kaman’dan 26 Aralık Cuma günü M. Rıza Bey emrindeki Keskin Kuvay-ı Milliye birliklerinin koruması ve gözetiminde İğdebeli, Köprüköyü yolu ile Bala’ya gelinmiş vaktin geç olması ve bölgenin de ormanlık olması nedeniyle Mustafa Kemal ve Temsil Heyeti geceyi Keskinli süvariler ile birlikte geceyi Beydağı’nda geçirmiştir. M. Rıza Bey, Ankara’ya Mustafa Kemal’den önce vararak karşılama ve güvenlik tedbirlerine katkıda bulunmuştur. Mustafa Kemal’in isteği üzerine M. Rıza Bey ile birlikte Dikmen sırtlarından Ankara’ya girilir. . Bilindiği gibi Son Osmanlı Mebusan Meclisi ve daha sonra Ankara’da açılan 23 Nisan 1920’de ilk TBMM’de Keskinlileri Rıza Bey (Silsüpür), Kırşehir Mebusu olarak temsil etmiştir. Yunan işgalinin batıda yayılması üzerine M. Rıza Bey (Silsüpür) , Meclisten gönüllü bir Süvari Alayı oluşturup cephede savaşmak için izin ister ve bu istek kabul edilir. Temmuz 1920 sonlarında 400 Süvari Kırşehir’den 100 Süvari de Keskin’den olmak üzere 500 kişilik Süvari Alayı, Rıza Bey (Silsüpür) komutasında Keskin’de toplanarak Ankara’ya hareket eder. Ankara’da karşılanan Süvari Alayı, batı cephesinde Ertuğrul bölgesi komutanı Albay Kazım (Özalp) Bey’in emrine girer. Keskinlilerden başka bir Kuvay-ı Milliye Birliği teşkil edilerek batı cephesine gönderildiğine dair belgeler mevcuttur. 14 Ağustos 1920 tarih ve 496 numaralı ve İsmet İnönü imzalı yazıda Kaplan Naci Kumandasında 120 atlıdan ibaret Keskin Müfrezesinden bahsetmektedir. Bu Müfrezenin teşkilinden, Hâkimiyet-i Milliye’nin 13 Ağustos 1920 tarihli nüshasında bahsedilmiş ve haberde Keskinliler için “Kahramanlar” ifadesi kullanılmıştır. Bilindiği gibi M. Rıza Bey (Silsüpür) TBMM tarafından, cephede savaşan milletvekillerine mahsus Kırmızı-yeşil çizgili İstiklal Madalyası ile ödüllendirilir. Yine 1927 yılında Keskin Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyesi Mehmet Efendi’ye (Arıca) beyaz şeritli İstiklal Madalyası verilmiştir. Keskin Fişekhanesi de mermi imal ederek cepheye gönderen üç merkezden biri olarak karşımıza çıkıyor. 1926 yılında zengin-fakir Keskinliler aralarında para toplayarak T.H.K.’ye bir uçak alarak hediye etmişlerdir. “Keskin 1” adı verilen uçak Keskin’in memleket sevgisini göstermektedir. İstiklal harbinde resmi kayıtlara göre Keskin’in 222 şehit verdiği unutulmamalıdır.
Cephede savaşan askeriyle, Keskin- fişekhane de imal ettiği mermiyi cepheye taşıyan kadınıyla, şehit ve gazisiyle vefat eden, kahraman Keskinlileri rahmetle anıyoruz. Ruhunuz şad olsun.
Bir Keskin şiiri ile makalemi bitiriyorum. “Yaşamıştır en derin, en hoş bir rüyada Sende çok yıl yaşayan sende ölen, sende yatan…”