Kırıkkale’de kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alan geleneksel el işçiliği, Ok ailesi tarafından üç kuşaktır yaşatılıyor. Mesleğe ilk adımı Keskin Bedesten Çarşısı’nda atan baba İzzet Ok, sanatını yıllarca titizlikle sürdürdü. Onun izinden giden oğlu Yusuf Ok ise mesleği Kırıkkale merkezde devam ettirerek baba mesleğini gelecek nesillere taşıdı.
Yusuf Ok, “Bu iş bizim için sadece ekmek kapısı değil, aynı zamanda bir sanat ve kültür mirasıdır. Babamdan öğrendiğim bu işi yıllardır sürdürmeye çalışıyoruz. Fabrikaların seri üretimi birçok zanaat dalını gölgede bıraksa da biz Allah’a şükür, alın terimiz, dürüstlüğümüz ve sanattaki doğruluğumuzla 50 yılın içinde ayakta kalmayı başardık” dedi.
Babadan Oğula, Oğuldan Toruna
Ok ailesinde meslek sadece babadan oğula değil, aynı zamanda toruna da aktarılıyor. Aile geleneği haline gelen bu sanatın devam ettirilmesi, hem geçmişe olan bir vefa hem de kültürel mirasın korunması olarak görülüyor.
Yusuf Ok, “Sanatın kıymeti bilinmeli. Bizim yaptığımız işler el emeği, göz nuru. Bu meslek bizim kimliğimiz oldu. Çocuklarımızın ve torunlarımızın da bu geleneği sürdürmesini istiyoruz. Çünkü sanatın içinde alın teri, doğruluk ve sabır var” diye konuştu.
Sanatın Değerini Korumak
Kırıkkale’de gelişen sanayi ve fabrikalaşma birçok el sanatını zayıflatmış olsa da, Ok ailesi kendi işlerinde ayakta kalmanın gururunu yaşıyor. Yusuf Ok, mesleklerini sürdürmenin kolay olmadığını ancak müşterilerden gördükleri güven ve destek sayesinde bugüne kadar geldiklerini ifade ederek, “Bizim sermayemiz güven, doğruluk ve alın teri oldu. Bu değerler olduğu sürece mesleğimiz yaşayacak” dedi.
Ok ailesinin yarım asırlık mücadelesi, Kırıkkale’de el sanatlarının ve kadim mesleklerin yaşatılması için örnek bir hikâye olarak dikkat çekiyor.