Kırıkkale denince akla MKE, savunma sanayi ve silah üretimi gelir. Ancak bu şehirde bir isim daha vardır ki; ne manşetlere çıktı ne de övgü peşinde koştu… Yine de ardında, Kırıkkale sanayisinin temeline işlenmiş bir başarı hikayesi bıraktı. O isim: İbrahim Örs.
Her şey 1952 yılında, Türkiye sanayileşme yolunda ilk adımlarını atarken başladı. Gündüzleri MKE’de çalışan genç bir usta, geceleri küçük bir atölyede kaynak makinesinin başına geçip kendi hayalini kurdu. Ne CNC tezgâhı vardı ne gelişmiş makineleri… Ama inancı, emeği ve sabrı vardı.
İngiltere'den gelen bir römork modelini inceleyerek kendi yerli tasarımını ortaya koydu. Lehimle, sabırla ve uykusuz gecelerle ilk yerli römorkunu üretti. O dönem ithal römorklara ulaşamayan çiftçiler için bu, gerçek bir umut oldu. Yerli üretim, sağlamlık ve ulaşılabilirlik sayesinde kısa sürede siparişler arttı. Atölyesi büyüdü, üretim çeşitlendi. Pulluk, diskaro, batöz, mibzer gibi tarım makineleriyle ürün yelpazesini genişletti.
1970’lere gelindiğinde İbrahim Örs, artık küçük bir ustadan fazlasıydı. Kırıkkale sanayisinin öncü isimlerinden biri haline geldi. 1980’lerde Mahmatlı’da kurduğu sanayi tesisinde 250 kişiye istihdam sağladı. Irak, Suriye, Yemen ve Afrika’ya ihracat yaptı. Irak ordusuna gönderdiği 11 bin adet su tankeriyle ülkeye 25 milyon dolar kazandırdı.
Ancak 2000’li yıllarda değişen ekonomik koşullar ve teknolojik dönüşüm, birçok yerli üreticiyi olduğu gibi İbrahim Örs’ün fabrikalarını da etkiledi. Üretim durdu, tesisler kapandı. Fakat onun adı ne atölye tabelalarında ne reklamlarda kaldı; Kırıkkale’nin belleğinde ve emeğe değer veren her insanın hafızasında yer etti.
İbrahim Örs sadece demiri şekillendirmedi; bir şehrin sanayi hafızasını, üretim kültürünü ve yerli girişim ruhunu da şekillendirdi. Hayatı boyunca reklamlardan uzak durdu, zenginlik peşinde koşmadı. Sessizce çalıştı, üretti ve örnek oldu.
Kırıkkale, bu öncü sanayiciye çok şey borçlu. Ruhu şad olsun.