Osmanlı'nın Unutulmaz Pehlivanı Kara Ahmet'in Dram Dolu Hikayesi
Osmanlı İmparatorluğu'nda güreşin zirvesine çıkan Cihan Pehlivanı Kara Ahmet'in hayatı, başarıları ve trajik ölümü, İstanbul'un Eyüp semtindeki Piyer Loti mezarlığında bir tabela aracılığıyla gün yüzüne çıkıyor. 1871'de Deliorman topraklarında doğan Kara Ahmet, güreşe olan tutkusuyla büyüyüp, Hergeleci İbrahim'in öğrencisi olarak İstanbul'a geldi.
Boyundan büyük rakipleriyle başa çıkarak dikkatleri çeken Kara Ahmet, Avrupa'da minder güreşi tarzında birçok zafer elde etti. Dünya Güreş Şampiyonası'nda Paris'te kazandığı unvanlarla Osmanlı sancağını gururla dalgalandırdı. Prensip sahibi bir pehlivan olarak, Fransızca öğrenerek ve Grekoromen güreş tarzına uyum sağlayarak kendini sürekli geliştirdi.
Ancak kahramanlıkları ve zaferleri, beklenmedik bir trajediyle son buldu. 1902 yılında bir kahvehanede otururken aniden yere yığılan Kara Ahmet, öldü sanılarak İstanbul'da Piyer Loti mezarlığına defnedildi. Ancak mezarının açılmasıyla ortaya çıkan ürkütücü gerçek, Kara Ahmet'in diri diri gömüldüğü ve mezardayken hayata döndüğüydü. Ancak yaşadığı travma ve yaralanmalar sonucunda nefessiz kalarak ikinci kez hayatını kaybetti.
Bugün, Kara Ahmet'in mezarı başında yazılı olan sözlerle hatırlanan bu cihan pehlivanı, Osmanlı güreş geleneğinin en parlak yıldızlarından biri olarak tarihe geçti.