Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, depremler sonrası sosyal medyada hızla yayılan yanıltıcı bilgi ve iddialara karşı kamuoyunu uyardı. 10 Ağustos 2025 tarihli bilgi notunda, afet anlarında doğru bilgiye ulaşmanın hayati önemde olduğu vurgulandı.
Yetkililer, depremin ardından ortaya çıkan dezenformasyonun halk arasında paniğe yol açabileceğini ve doğru müdahaleleri geciktirebileceğini belirtti. Raporda öne çıkan yaygın dezenformasyon türleri şu şekilde sıralandı:
1. Yanıltıcı ölüm ve hasar bilgileri – Gerçek dışı veya abartılı veriler, halkta gereksiz korku yaratabiliyor.
2. Sahte kurtarma haberleri – Kurtarma çalışmalarının gerçeğe dayanmayan görüntülerle duyurulması, ekiplerin çalışmalarını olumsuz etkileyebiliyor.
3. Yardım engellemeleri ve sahte lojistik problemleri – Yardımların kasıtlı olarak bekletildiğine dair asılsız iddialar, güveni zedeleyebiliyor.
4. Sahte bağış kampanyaları – Depremzedeler adına başlatıldığı iddia edilen dolandırıcılık amaçlı kampanyalar görülebiliyor.
5. Manipüle edilmiş afet görüntüleri – Eski veya ilgisiz görüntülerin yeniymiş gibi paylaşılması paniği artırabiliyor.
6. Ardışık büyük deprem iddiaları – Bilimsel dayanağı olmayan söylentiler, halkta endişe yaratabiliyor.
7. Yanıltıcı “hayatta kalma” yöntemleri – Sahte bilgiyle yapılan müdahaleler, zararı artırabiliyor.
Merkez, afet anında bilgi kirliliğini önlemek için vatandaşlara şu uyarılarda bulundu:
· Deprem ve afetle ilgili bilgilerin teyit edilmeden paylaşılmaması,
· Başta AFAD olmak üzere yalnızca resmi kaynakların esas alınması,
· Sosyal medyadaki asılsız iddialara karşı dikkatli olunması.
Açıklamada, “Kamuoyunun doğru bilgiye ulaşması ve afet sonrası koordinasyonun sağlıklı yürütülebilmesi için dezenformasyona karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.” ifadesine yer verildi.