BİR TABANCASIDA KIRIKKALE'DE
Türkiye'nin ilk milli özel tabancasının üreten Kafkas İslam orduları Komutanı Nuri Killigil'in ürettiği tabancadan 1 Adeti Kırıkkale MKE silah Müzesi'nde bulunuyor.
Türk milletine yapmış olduğu hizmetlerle taktirle anılan ve büyük bir emekle kurdugu tabanca fabrikası meçhul sonucu imha olan Nuri Ķilligil Türk savunma sanayisi için de son derece önemli bir isim.
NURİ PAŞA KİMDİR ?
Afri̇ka Grupları Komutanı, Kafkas İslâm Ordusu Komutanı, Sütlüce Fabrikasının sahibi Nuri Paşa (Killigil) Enver Paşa’nın kardeşidir.
Son rütbesi Kaymakam (Yarbay) olmasına rağmen ölünceye kadar “Nuri Paşa’’ olarak anılmıştır. 1909 yılında başlayan askerlik hayatı 1911-1912 Osmanlı-İtalyan Savaşı, Balkan Savaşı, I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı’nda çeşitli muharebelerde başarılarla geçmiştir.
Cephe Komutanları “general” rütbesinde ve tecrübeli subaylar olduğu halde Nuri Paşa’nın esas rütbesi yüzbaşı (sonra binbaşı) olmasına rağmen “Fahrî Ferik” rütbesiyle Trablusgarp Cephesinde, Afrika Grupları Komutanlığını başarıyla yürütmüştür.
1918’de Kafkas İslam Ordusu Kumandanı olarak Bakü’yü Ermeni Taşnakların ve Rusların işgalinden kurtarmıştır. Bu yüzden Azerbaycan’da ‘Bakü Fatihi’ olarak adını tarihe yazdırmıştır.
Killigil 1938 yılında Zeytinburnu’nda kok kömürü satan bir şirketi satın alıp burayı silah üreten fabrikaya dönüştürdü. Türk savunma sanayinin ilk özel sektör fabrikalarından biri olan bu fabrikada tabanca, matara, demir çubuk, gaz maskesi ve mermi üretimi yaptı. Daha sonra fabrikayı Sütlüceye taşıyarak burada silah, havan, havan mermisi ve mühimmat üretmeye başladı.
2 Mart 1949’da fabrikada, sabotaj olması ihtimal, peş peşe üç büyük patlama meydana geldi.
Nuri Paşa, meydana gelen patlamanın tam merkezinde bulunuyordu. Bu yüzden infilâkın şiddetiyle vücudu parçalara ayrılarak çevreye savruldu. İnfilâk sırasında ölen diğer 27 kişinin ceset parçaları fabrika enkazının arasına karıştı.
22 Mart günü bir sürpriz meydana geldi. Nuri Paşa’nın cesedi kendiliğinden su yüzüne çıktı. Fabrikanın yakınında Haliç’in çamurlu ve bulanık sularına gömülen ceset infilâktan 20 gün sonra suyun üstüne yükselmişti.
Bazı kitaplarda Nuri Paşa’nın cenazesi bulunamadığı yazılıdır. Oysa bu bilgi bütünüyle yanlıştır.
Nuri Paşa’nın vücuduna ait ceset parçaları 7 Mart 1949 tarihinde Beyazıt'ta kılınan cenaze namazı ardından Nuri Killigil Fabrikası Şehitliği’ne gömüldü. Nuri Paşa’nın cesedinin ana gövdesi ise annesinin mezarının yanı başındaki yerde 24 Mart tarihinde toprağa verilmiştir.
Kaynak: Atilla Oral, Nuri Killigil