Kırıkkale’de yaşayan 56 yaşındaki İsmet Demir, 30 yıldır biriktirdiği eski madeni ve kâğıt paraları adeta bir hazine gibi saklıyor. Her ay düzenli olarak kutularından çıkarıp tek tek saydığı bu paralar, onun için sadece bir koleksiyon değil; geçmişe açılan özel bir kapı.
Demir’in koleksiyonunda Cumhuriyet’in ilk yıllarından günümüze kadar uzanan çok sayıda para yer alıyor. Delikli 1 kuruşlar, 6 sıfırlı eski Türk lirası banknotlar, tedavülden kalkmış madeni paralar ve artık sadece hatıralarda yer bulan banknotlar… Hepsi özenle temizlenmiş, yıllardır korunmuş halde.
“Bu parayla sinemaya gider, gazoz ve ekmek alırdık. Bilya oynardık, arkadaşlarla bir gazoz uğruna saatlerce mücadele ederdik,” diyen Demir, çocukluk yıllarının izlerini bu paralar sayesinde yeniden yaşadığını söylüyor.
Koleksiyonculuğun sadece bir hobi değil, aynı zamanda bir bellek işi olduğunu belirten İsmet Demir, gençlerin de geçmişi tanıması ve değerini anlaması için bu tür uğraşların kıymetli olduğunu ifade ediyor.
“Her paranın bir hikâyesi var,” diyen Demir, koleksiyonunu ileride bir sergiyle kamuoyuna açmayı da planlıyor.