Hayatımızın son günü olsaydı, nasıl yaşardık acaba o günü?
Gözlerimiz daha mı sıkı açılırdı, yoksa dünyadan el etek mi çekerdik?
Belki namaz kılar, ellerimizi açar, dualarla yalvarırdık.
Belki de bir öfke, bir acele, bir pişmanlık içinde kaybolur, geçmişin hatalarını hatırlarken gözyaşlarımızla yıkanırdık.
Belki de imanımızın zayıflığına göre, günü sadece zevk ve sefayla geçirir, unutmaya çalışırdık ölümün soğuk gerçeğini.
Ama sahabe efendilerimiz için durum farklıydı.
Onlar için “bugün ömrünün son günü” dense bile, hiçbir şey değişmezdi.
Çünkü onlar, her günü sanki son günüymüş gibi yaşarlardı.
Her nefes, her an, hesap verecekmiş gibi değerliydi.
Hiçbir günü boşa harcamaz, her fırsatı Allah’a yakın olmak için kullanırlardı.
Öyle ki, bir günün ömrün son günü kadar kıymetli olduğunu bilirlerdi.
Bizler ise çoğu zaman öyle yaşamıyoruz.
Zamanın hızında kayboluyor, hatalarımızı erteliyor, ibadetimizi unutuyor, sevdiklerimize hakkını vermeyi unutuyoruz.
Ölüm gelince fark ediyoruz; oysa hayat, sadece son günün telaşıyla değil, her günün bilinciyle yaşanmalıydı.
Ömür denen yolculuk, sahabenin gözünde bir sınavdı.
Her sabah, Allah’ın rızasını kazanmak için açılırdı gözleri.
Her akşam, günlerini değerlendirir, hatalarını hesaba çekerdi.
Ve onlar bilirdi ki, ölüm bir anda gelebilir, hazırlıksız yakalanmak en büyük kayıptır.
Biz de kendi hayatımızı gözden geçirebiliriz.
Belki bugün, yaptığımız iyilikleri artırma, hatalarımızı düzeltme günü olabilir.
Belki bugün, sevdiklerimize değer verme, gönülleri alma günü olabilir.
Belki bugün, Allah’a dönme, ellerimizi açıp yalvarma, kalbimizi arındırma günü olabilir.
Öyleyse hayatımızın son günü, sadece bir düşünce olarak kalmasın.
Her günümüzü ömrümüzün son günü gibi yaşayalım.
Her nefesin kıymetini bilelim.
Her anımızı, hesabını vereceğimiz bir değerle yaşayalım.
Çünkü sahabenin bize öğrettiği gibi, hayatın anlamı, son günümüze değil, her günümüzün bilinciyle yaşamaktır.
Ve unutmayalım: Ölüm bir kapıysa, her gün o kapıya yaklaşan bir adım.
Bugün, hayatımızın son günüymüş gibi yaşamak, aslında hayatı gerçekten yaşamaktır.
Ömrünüzün son gün olsaydı ne yapardınız?
Selam ve dua ile...