Kırıkkale, yıllardır savunma sanayisiyle, MKE ile ve silah üretimiyle anılır. Ancak bu şehrin sanayi tarihine sessizce damga vurmuş bir isim vardır ki, manşetlerde yer almasa da emekle örülmüş bir miras bırakmıştır: İbrahim Örs.

1950’li yıllarda Türkiye sanayileşme adımları atarken, Örs de kendi yolunu çizmeye başlamıştı. Gündüz Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nda çalışan genç usta, gece olunca küçük atölyesine kapanır, kaynak makinesinin başında sabırla üretime devam ederdi. Ne gelişmiş makineleri vardı ne de finansal gücü… Ama kararlılığı ve hayalleri vardı.

Bir gün, İngiltere’den getirilen bir römork modelini inceledi ve aynısını, hatta daha iyisini kendi imkânlarıyla üretmeye karar verdi. Malzeme kıt, teknoloji sınırlıydı ama el emeği ve zeka bu eksikleri fazlasıyla kapattı. Yaptığı ilk yerli römork, ithal ürünlere ulaşamayan çiftçilerin büyük ilgisini çekti. Siparişler arttı, üretim çeşitlendi: Pulluk, diskaro, mibzer, batöz... Her ürün, çiftçiye nefes oldu.

1970’lerde küçük atölye büyüdü. 1980’li yıllarda Mahmatlı’da açtığı tesis, sadece makineler değil, aynı zamanda istihdam sağladı. 250 kişiye iş kapısı açtı. Üretim sınırları aştı, ihracat kapıları aralandı. Irak, Suriye, Yemen ve Afrika’ya satışlar gerçekleşti. Irak ordusuna gönderilen 11 bin su tankeriyle ülkeye milyonlarca dolar döviz kazandırdı.

Ancak zaman değişti. 2000’li yıllarda ekonomik koşullar, rekabet ve teknolojik dönüşüm birçok yerli üretici gibi İbrahim Örs’ün tesislerini de etkiledi. Üretim durdu, fabrika sessizliğe büründü. Ama onun adı sanayi hafızasında kaldı. Reklamı yapılmadı, ödüller almadı; ancak her kaynağın, her civatanın ardında onun emeği vardı.

İbrahim Örs, sadece tarım makineleri üretmedi; Kırıkkale’nin üretim kültürüne omuz verdi. Yerli üretimin, alın terinin ve inancın simgesi oldu. Bugün onun izinden yürüyen her usta, onun hikâyesinin bir parçasıdır.

Kırıkkale sanayisinin gerçek öncülerinden biri olan İbrahim Örs’ü rahmet ve saygıyla anıyoruz.

Kaynak: Haber Merkezi