“Embriyodan Çocukluğa Kaliteli Beslenme”
başlıklı seminerde konuşan Beslenme ve Diyet Uzmanı Havva Arın, çocuklarımızın
vicdan sahibi, iman gücü yüksek, merhametli, düzgün karakter sahibi olmalarının
temelinde anne karnından itibaren yediklerinin büyük önemi olduğunu ifade etti.
Arın, helal olmayan ve katkılı ürünlerin bebeğin karakter özelliklerinin
belirlenmesinde ciddi bir öneme sahip olduğunu da söyledi.”
Keşke
anne bu haberi ben senin karnındayken okusaydın. Canın erik istedi diye komşunun
bahçesine uzanmasaydın da bana kıysaydın.
Çocuğuma bir şey olur demeseydin de kıysaydın keşke anne.
İlk
kelimelerimde baba, anne, dede demeye çalışırken “Allah” “Ya rab” “Rahman”
demeyi öğret bana anne bana öyle kıy. Kız bana, tekrar tekrar söylet Rabbimin
adını acıma diyemiyor diye bana kız ve kıy anne.
Babamın
namazını düşe kalka taklit ederken, alnımı yere vurdum diye kaldırma. Tekrar
vurayım secdeye, sonra tekrar, sonra tekrar… Öğreneyim secdeyi bana kıy annem.
İlk
cümlelerim sureler olsun. İlk ezberim dizilerin repliği değil kuran cüzü olsun
annem.
Çizgi
filim isteyim ben ama sen Kâbe’yi aç ekranda, Beytullah’ın kara örtüsünü, Ravza’nın
duvarlarını öğren de anne. Ne olacak izlesin deme annem.
Telefondaki
ilk oyunlarım Elsa, anna candy balon patlatma top oynatma olmasın anne.
Elifler, beler, telerin olduğu telefon oyunlarında kuleler, saraylar yapayımda
onlarla hem hal olayım anne.
Masallar
kurdun ormanda kırmızı başlıklı kıza kurduğu tuzak yerine sahabetlerin hayatlarından
kesitler öğretsin annem.
Her sene devre mülkimizde koca insan olarak
sağımı solumu sergileyerek, deniz güneş kum yerine beni umreye götür anne,
tavaf yapayım, say edeyim de bana öyle kıl orda güneşte kalınca beni gölgele
anne.
Anneciğim
kot pantolon yerine vücudumun kıvrımları belli olmadan giyindir. Erkek çocuğu
ne olacak, kızım daha küçük bir şey olmaz deme. Ben “İstemem” dediğimde
zorlayıp gerekirse daha da tesettürlüsünü giydirerek kıy bana.
Okulun
müfredattaki başarısı yerine, öğretmeni ateist mi, dinli mi, dinsiz mi
araştırması yap da bana hem milli hem dini eğitimi mi tam aldırsaydın anne.
Kulağımdaki
müzik sesinden rep değil ilahiler beynime damlasın.
İhanet,
entrika, riya ve sahtekârlığın olağan bir şeymiş gibi sunulduğu diziler yerine
Hz Ebubekir’i, Hz Ömer’i, Hz Osman’ı, Hz Ali’yi izlet bana. Bilmem hangi
sanatçının hayatı yerine Hz Hatice’nin sevgisini, Sümeyye’nin şahadetini öğret
de bana öyle kıy..
Kıy
bana anne.
Namazımı
aksatırsam kıy, orucumu zedelersem kıy, zekât verirken elim titrerse kız bana
anne. Eğer İslam’ı sadece kelime-i şahadet getirmek sanırsam bana kıy anne.
Senin
olmadığında bir genç olarak iffetimden taviz vermemeyi öğrenmediysem bana kıy
anne.
Herkesin
olmadığı ortamda “Allah var” deyip edepsizlikten geri kalmayacaksam kıy bana
anne.
Eğer
annem okulumda öğretmenime saygısızlık yapıp, onunla alay edip koca öğretmeni
madara edeceksem bana kıy anne.
İş
yerinde amirim görmediği zamanlarda işime ihanet edecek, kaytarmak için
bahaneler üreteceksem bana kıy anne.
Evlenip
eşime çocuklarıma helal kazandığım kazançtan bir somun ekmek alıp koltuğumun
altında evime girmeyeceksem bana kıy annem.
Saliha
bir hanım olarak evlat yetiştirirken önceliğim Allah rızası olmayacaksa kıy
bana anne.
Torun
sahibi olduğumda elinden tutup parktan çıkıp camiye götürmeyeceksem emaneti bana
şimdiden kıy anne.
Son
nefesimde kelime-i şahadet yerine sandıktaki altınların yerini sayıklayacaksam
bana kıy anne.
Annem
çocuğum erken kalkmasın, çocuğum rahatsız olmasın, çocuğum modern ilmi öğrensin,
çocuğum, çocuğum, çocuğum deme annem.
Bana
fani hayatta kıy ki ebedi alemde Resûlullah(sav)’ın hamt sancağı altında
toplanıp Kevser havuzundan beraberce içip sevdiklerimizle cennete yürüyelim.
Yoksa annem cehennem çukurunda kaynar katran içindeyken bana acıyacak takatin
olmayacak ama o zaman acısan ne olur acımasan ne olur.
Mehabetle…