Sen gittin gideli Güzelim,
Yaşadığım yerin ne tadı ne tuzu kaldı.
Meğer buraların gülen yüzü, ışıltısı, parıltısı,
Sen varsın diye her şey güzelmiş.
Şimdi çevreme
bakıyorum; ne açan bir çiçek,
Nede
şakıyarak öten böcek kuş var.
Hepsi senin
yokluğunun acısıyla sancısıyla,
Sonsuz bir
eleme ve yasa bürünmüş.
Senin gittiği gezdiğin yolların kenarındaki,
O yemyeşil yeşeren ağaçlar var ya?
Hepsi mosmor kesilmiş, boyunları bükük.
Onlarda senin yokluğunun sancısını yaşıyor.
Sen bizi
üşüyünce ısıtan güneştin.
Terleyince
serinleten meltem rüzgârıydın.
Meğer sen
ışıktın, sen ısıydın bizim için.
Bize can
veren, kan veren sendin Güzel.
Güzelim, seni gören gözlerim var ya,
Bunun mutluluğu bir ana yeter.
Bütün yaşadığım ömür içinde,
O bir anlık seni görmem her şeye değer.
Sen var
ya GÜZELİM SEN.
Ben
hiçbir zaman kendimi sana anlatamayacağım.
Sen her
zaman oynayıp güleceksin tüm güzelliğinle.
Ben ise
kalbimde sen güzeli arayacağım.
Seni bilmem ki daha nasıl anlatsam GÜZEL.
Taç yapsam başıma alsam kurumandan korkarım.
Giysi yapsam üzerime alsam solmandan korkarım.
En iyisi var ya Güzel, seni bir ruh yapıp kalbime gömeyim.
Sen ebediyen orada kal.