Türkiye'de 2020
yılı itibariyle tespit edilebilen engelli sayısı ortalama 9 milyon 800 bin
civarında. Yani ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 12'lik kısmına tekabül ediyor.
Tabi bu tesbit
edilebilenlerin sayısı. Bir de bu sayım haricinde, işe girememiş, okula
gidememiş, kullandığı protezi veya ortezi kırılmış, bozulmuş medikal cihazını yaptıramamış eve mahkûm olmuş yani
bir çok sebeplerle evinden çıkamayıp kayıtlara girmeyen binlercesi var...
Doğuştan engelli
olan yada sonradan uzvunu kaybederek engelli duruma gelen bireylerin
yaşamlarını sürdürebilmeleri için o uzvun görevini yerine getirecek cihazlara
mutlaka ihtiyaçları var.
Bu cihazların
maliyetleri de öyle-böyle hafife alınacak türden değil. Maddi durumları orta ve
düşük olan insanların karşılaması neredeyse imkânsız...
Bu protez ve ortez
cihazlarına yeterli oranda devlet desteği olmadığı müddetçe birçok engelli
insan evine kapanmak zorunda kalıp, tabiri yerindeyse kendi kaderlerine terk
ediliyor...
Gelelim devlet desteğine...
Devlet destek
veriyor vermesine de, bir protezin, bir ortezin, işitme cihazının fiyatına denk
gelmesi şöyle dursun, yaklaşmıyor bile...
SGK, bu protez ve
ortezler için ödediği ücreti, yaklaşık 10 yıldır dişe dokunur bir biçimde
artırmıyor. Buna istinaden de ortaya çıkan binlerce liralık fiyat farkını kendi
cebinden ödeyemeyen engelli yurttaşlar, ya kırık, ya da bozuk protez ve
ortezlerini kullanmak zorunda kalıyorlar ve evlerinden çıkamıyorlar.
Birçok engelli
insan mağdur ve acil çözüm bekliyor...
Peki bu süreç nasıl
başladı, nasıl ilerledi kısaca bir özetleyelim....
1980'li yıllarda
protez ve ortez ücretlerine hiç bir şekilde devlet desteği yoktu. Daha sonra
1994 yılında devlet protez yapmaya başladı. Fakat bir süre sonra bu yöntemden
de vazgeçildi ve ihaleye çıkılarak protezleri piyasada bulunan
"kunduracılara " yaptırılmaya başlanıldı. En sonunda bundan da
vazgeçilerek ücretlerini karşılamaya karar verdiler.
2007 ve 2010 yılları
arasında yerli ve ithal ortez ve protez ücretlerinin neredeyse tamamına yakını
karşılanıyordu.
Bu süreç esnasında
da işi fırsata çeviren artniyetli birtakım medikal firmaları, sahtecilik ve
usülsüz evraklarla devleti dolandırmaya kalkıştılar.
Bu hainliğin ceremesini
ise yine engelli vatandaşlar çekti.
Suçlular için
gerekli adli ve hukuki soruşturmalar yapıldı yapılmasına da fakat devlet
desteğinin büyük bir kısmı kaldırılarak yine mağdur olan engelli insanlar
oldu...
O dönemden sonra SGK
kapsamında karşılanan protez ve ortez ücretlerinin oranları çok ama çok düşük
tutuldu ve yıllar boyunca hiç artırılmadığı için de aradaki fiyat farkında
uçurumlar oluştu.
Misal elektronik diz
altı protezinin iki sene evvel ortalama bedeli 70 bin lirayken, SGK bu ücretin yaklaşık 40 bin lirasını
karşılıyordu. Arada oluşan bu uçurumu engelli vatandaşın karşılaması mümkün
değil...
Bu protezler
elektronik bir mekanizmaya sahip protez olduğu için şarj edilmesi gerekiyor.
Arızalanması durumunda bu soket ücretine sadece 500 TL destek veriliyor.
Piyasada ise bunun bedeli 500 Euro. Engelli kişi şayet bu Protezini şarj
edemezse çalıştıramayacak ve eve mahkum olacak.”
Burada öylesine
sıkıntılar varki nereden başlasak hangisini söylesek...
Engelli kişi maddi
durumunun elvermemesinden dolayı devlet ödeneği üzerine fazla bir bedel
ödememek için yerli malzeme kullanılan orteze yöneliyor. Fakat bu defa da
malzemenin kalitesinin çok düşük ve dayanıksız oluşundan dolayı cihaz çok çabuk
bozuluyor ve aniden oluşan bir hasar, mazallah düşüp ayağının yada kolunun
kırılmasına veya kafasını bir yere çarpıp travma geçirmesine sebebiyet
verebiliyor. Bu yüzden de ithal ürün tercih etmek zorunda kalınıyor.
Malesef devletin
yerli ürüne de ithal ürüne ödediği bedel ise aynı. Yıldan yıla destek artışı
ise komedi gibi. İki yıl evvel ithal
malzemeden yapılan çift taraflı yürüme ortezinin bedeli 8 bin lira idi ve
devlet desteği 2100 liraydı. Şimdi ise bu ortezin tutarı 25 bin lira ama
devletin desteği ise sadece ve sadece 2550 lira....
Bir devlet memuru
bu bedeli nasıl karşılayabilecek!?
İmkânsızlıklar
yüzünden üzerlerinde bulunan eskimiş, bozulmuş, işlevini yitirmeye yüz tutmuş
ortez ve protezlerini mecburen tamir yaptırarak her ne kadar sağlıksız da olsa
kullanmaya çalışıyorlar.
Hele bir de çocuklar için ayrı bir durum var ki içler
acısı...
Ekonomik durumları
iyi olmayan ailelerin çocukları, protezleri veya ortezleri olmadığı için
evlerinden çıkamıyorlar bile...
Küçük çocukların
altı ayda bir yeni ortez, protez yaptırmaları gerekiyor. Çünkü bu çocuklar
gelişim çağındalar ve büyüyorlar.
Örneğin, standart
diz altı protezine devlet yaklaşık 3 bin TL ödüyor ama engelli vatandaşlar bunu
yerli malzemeden yaptırırsa protezin fiyatı 8 bin TL’ye geliyor. İthal
malzemeyle diz üstü protez yaptırıldığında bunun ücreti 60- 70 bin TL’yi
buluyor. Ayrıca, protezlerde bir silikon ortalama bir yıl dayanmaktadır.
Deforme olmuş bir silikonun yenilenmesi için SGK 500 TL öderken protez ve ortez
merkezinde silikonun ortalama fiyatı 2 bin TL’dir. Arada yine engelli
yurttaşların cebinden çıkan bin 500 TL’lik bir fiyat farkı var.”
İşte bu durum
protez veya ortez kullanmaya mecbur olan engelli insanların yaşadıkları
sıkıntıların sadece özeti...
Hayatta bir şekilde
bu medikal cihazları kullanmaya mecbur kalmış, bedeninden bir uzvunu yitirmiş
insanlar toplumda var olabilme mücadelesi verebilmesi için muhakkak ki
kendisine bir elin uzanması gerekiyor. O el ki, canından çok sevdiği devletinin
ona engelleri ortadan kaldırırcasına uzanmasını umut ediyor...
Sağlıcakla....