Öğretmenliğe ilk başladığım yıllar sene 1984 Şubat ayı ilçeden
köye gideceğim köylüleri aradım köyden koçuağa ve bir kaç kişiyi buldum. Hocam
dediler akşam üzeri yakın köylerden bir köylünün traktörü gidecek birlikte
gideriz. İçlerinden birisi biraz mahcup bir şekilde
hocam birkaç tanede manda (camız) olacak yolcular arasında.
Evet yapacak bir şey yok. Onu bulduğumuza şükür, gittin gittin
gitmedim gitme imkanı yok yada gitmek için kış günü 12 saat yürümek zorundasın,
kurtlardan ve ayılardan kurtulup da sağ kalabilirsen.Öğle sonu hep beraber Kayapınar
Köyünd yeni görev yaptığım köylülerden bir kaç kişi trakötörün römoğuna bindik
yolculuk başladı.
İlçeden Ilgaz Dağının zirvesine doğru gidiyoruz, hava soğuk ama
zaman geçtikçe dahada soğuyor. İlk bindiğimde uzak durduğum hayvanlara iyice onların
sıcaklığından faydalanmak için sokulmaya başladım.
Epey zaman geçti hava kararmaya başladı,etraftan kurt ulumaları
duyuluyordu. Sürekli yokuş çıkıyoruz römork traktörden ayrılıp uçurumdan aşağı
devrildi, hayvanlar bir tarafa insanlar bir tarafa alınan malzemeler bir tarafa
savruldu.
Römork bir çam ağacına dayanmış yan duruyordu,aşağımız uçurum
düşşek kurtulma imkanımız yok.Traktör yolda kaldı bir şeyi yoktu,zincir
bağlayıp römork yola çıkartıldı,yolcular eşyalarını toplayıp römorka koydular.
Hayvanlar binip sıra yolculara gelecekti. Hayvanlar korkmuş olacak ki römorka
binmediler,sonunda yolcular bindi hayvanlar yürüyerek yeniden köy yoluna
koyulduk.
Hava iyice karardı hayvanlar gitmekte zorlanıyor, bizim köyden
Koçuağanın el feneri var bir türlü pili bitecek diye vermiyor.
Köylerin yollarının ayrım yerine geldiğimizde traktör şoförü
buradan döneceğini bizim köye gitmeyeceğini söyledi, itiraz ettim ama fayda yok
sonunda şöföre hocam bizim köye gidelim misafirim ol ben seni yarın köyüne
gönderirim dedi.
Kayapınar Köyüne epey yol var Bizim köylülerle indik trakötürden
yola koyulduk yürüyerek 45 en yakın köy 45 dakika kadar uzakta.
Yola koyulduk perişan vaziyetteyiz, yol çamur elbiseler çamur
içinde etraftan kurt ulumaları geliyor ama şimdi bize daha yakın olduğunu
hissediyorum köylüler hiç aldırış etmiyorlar.
Köyün bir kaç evinde yanan gaz lambasının ışığında yansıyor
dışarı, köpek havlamaları daha gür geliyor kulaklarına.
Palazlar köyüne geldik,köylüler köy odasına gittiler ben köy
öğretmeninin evine yöneldim, öğretmen Adanalı idi, bir sefer konuşmuşluğumuz
vardı. Beni görünce şaşırttı sonra ‘’ Gel hade hocam bu ne hal‘’ dedi.Gerçekten
çok perişan vaziyette idim, benden yaşı epey büyüktü Adanalı öğretmenin. Vakit
geçmiş olmalı ki uykudan uyandırmıştım, çocukları getirmemişlerdi köye o da
benim gibi yeni gelmişti o yöreye.
Hanımı beyinin pijamalarını getirdi, o saatte yemek hazırladı
kalacağım odanın sobasını yaktı.Çamur olan elbiselerini yıkadı. Evet öğretmen
arkadaşla bir sefer konuşmuşluğumuz vardı. Hanımını ilk defa görmüştüm,
insanlık bu olmalı dedim kendi kendime.
Asla unutmadım Adanalı öğretmen ve hanımını. Sizleri adınız aklıma
gelmese bile yıllar geçsede hürmetle anıyorum.