Kaç gündür yağmurlar yıkıyor yeryüzünü, göz yaşlarımızı da
kendine katıp çoğalarak. Ne kadar yağsa temizleyemez dünyayı ve ne kadar
ağlasak az, dünyanın gittiği yere. Günlerdir sorup duruyorum kendime "Sevmek"
diye bir şey var mı gerçekten? Varsa nereye saklanmış da sevgi, buza kesmiş
yürekler?
Kısacık ömürlere sığmayacak kadar acılar biriktiriyor
"insan" dediğimiz varlık, insanlık tarihine kara lekeler süre süre.
Kendinden güçsüzü aç bırakıyor, işkence
ediyor, öldürüyor; yakıyor, yıkıyor, yok ediyor! Suyun altında sanki tüm
çığlıklar!.. Duymuyor mu kimse, neden kimse aldırmıyor? Bazen insanın celladı
en yakınlarından biri oluyor.
O gün de ete kemiğe bürünmüştü Azrail.
Masal yerine ölüm kokuyordu nefesi "dedenin". Tuttu
çocuğun minicik ellerinden. Hani yalnızca çiçek adıydı kırmızı güller? Gül, o
gün kırmızısından utandı; kanarken kalpler. İnsanlar cehennemi, öldükten sonra yaşar sanıyordu
çocuk, öyle anlatmıştı büyükler. Oysa tanıdık bir yüzde şeytani bakışlarla
karşılaşıverdi. Bedenine çöktü hain eller, ölmeden cehennemi gördüğünü aklı
kesti... Ara sıra insanların yaptıklarından utanırdı da işte, o gün bin kat daha
utandı gül, kırmızısından. Kanayan bir çocuk kalbinin yanında neydi ki kendi
rengi? Hiç!
Dönüp de gelemez artık çocuk, aşamaz mesafeleri minicik
ayaklar.Yapayalnızdı dağda, bayırda. Üşümüştü yarı çıplak bedeni. Korkmuştu
çokça. Bir umutla etrafını arayan
gözleri örtüldü önce, dünyanın türlü renklerine, göremezdi artık kırmızıyı da utandırdı
gülü. Gülüşü soldu. Ninnilere, masallara kapandı kulakları, kurudu annesini çağıran
gonca dudakları. Dönüp de gelemez artık.
Bu hayat niye böyleydi? Arsızın, yılanın, çıyanın yaşamaya
hakkı vardı da mazlumun yer yüzündeki varlığı neden fazlaydı? "Cevaplayamadığımız
her soru anlamsız."geliyor mu size de? Dünyayı iyileştirecek sevgiyi korkutup
kaçıranlara izin verdiğimiz sürece acıları anlatmada kelimeler de anlamsız ve
yetersiz geliyor mu size de?
Bulun o zaman sevgiyi yeniden,
Varmadan dönülmeze başka minik ayaklar
Etrafını kana susamış kurtlar sarmadan
Ölmesin çocuklar henüz doğmadan
Çıkarın sevgiyi saklandığı yerden.
Başka ilacı yok ki insanca yaşamanın
Kanayan kalpleri daha fazla gösterip de
Gülü kırmızısından utandırmayın.