Tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de Kovit 19 Pandemi etkisi altında maalesef zor
günler yaşıyoruz. Hastalığın ilk günlerinden itibaren dünyada bazı ülkeler bu
amansız hastalığa karşı aşı bulmak için büyük bir yarış halindeyken, bazı
ülkelerin ise aklına bile gelmemektedir. ‘’Nasıl olsa yönetenler bir yerlerden
temin edip olurlar.’’ Yönetilenler ise ‘’Olsa da olur olmasa da, sonunda sürü
bağışıklığı kazanırlar’’ diye düşünmektedirler.
Şu anda
insan üzerinde denemeye başlanan dokuz aşının da İslam olmayan ülkelerce üretilmesi
nedeni ile İslam ülkelerinin kafalarını önüne eğerek bir kere değil, bin kere
düşünmelidirler.
İslam
ülkelerinin büyük bir çoğunluğunda halkın sağlığının önemi pek yoktur. Önemli
olan ülkeyi yöneten baştakilerin ve aile efradının sağlığıdır.
Kuranımızın
bir ayetinde !’’Kulum yeryüzü gökyüzü
bütün evreni âlemi senin için yarattım istediğin gibi istifade et der’’
fakat bize bir türlü istediğimiz gibi hiçbir şeyi istifade ettirmezler. Ne
tarafa elimizi atsak, ne zaman özgür düşünsek ‘’Aman yapma. Günah’’ derler.
Bunları
diyenler ‘’ Bize verirler talkını
kendileri yutar salkımı.’’ Uyu uyu yat uyu ninnileriyle halkı uyut babam
uyut.
Allah’ın
insanoğluna verdiği beynin özgür düşünmesini engellemek için her türlü yola
başvururlar.
Kafalarına
göre şu da günah, buda günah ninnileriyle tüm yenilik ve icatların ecnebi
ülkelerce yapılıp, çok yüksek paralarla İslam ülkelerine satılarak,
sömürülmesine de neden olurlar.
Bugünde
İslam ülkelerinin büyük bir çoğunluğunda mutlak bir Cumhuriyet ve demokrasi
uygulanmadığından, İslam’ı kendi kafalarına göre yorumlayarak yönetenler, bu
dünyada Cenneti yaşarken, yönettiği insanlara hep öbür dünyadaki Cenneti
vadederek, kendi saltanatlarını sürdürmelerini sağlarlar.
Eğer
gerçekten İslam ülkeleri İslam’ı doğru yorumlasalardı, Kuran’ı doğru
anlasalardı, bugün dünyanın başına bela olan Covit 19 aşısını da bizler bulup,
insanlığın derdine bizler çare olurduk.
Maalesef
bugün yine din tüccarları iş başına geçerek okumayla, üflemeyle, salgından
insanları koruyacağını söyleyerek, dinimize en büyük kötülüğü yapmaktadırlar.
Bugün
dünyada yaklaşık elli yedi İslam ülkesinin, İslam olmayan ülkelerin aşılarını
beklemeleri gerçekten çok acı verici, çok düşündürücüdür. Bu durumu tüm İslam
ülkelerinin halkı iyi düşünmeli, iyi tahlil etmelidirler.
İslam
ülkelerini yönetenler lüks ve şatafat içinde yaşamaya o kadar alışmışlar ki,
halkın uyanmasını bir türlü istemiyorlar. Onlar için varsa da, yoksa da kendileri
ve yakın aileleridir. Halkın ölmesi, hasta olması, onlar için pek önemli
değildir.
Eğer uyanmazsak;
İslam ülkeleri olarak uyanmasak kendimizi daha çok
aldatır’’ Huzur İslam’da’’ yazılarını her yere yazarken, karlı kış gününde
yırtık botlarla canımız pahasına Avrupa’ya kaçmaya çalışırken çoluk çocuk Ege’nin
soğuk sularında can veririz.
Eğer uyanmazsak;
Yüz dönüm
tarlanın mahsulü için, çoluk çocuk karda, kışta, yazın kavurucu sıcağında, çalışıp
didinerek elde ettiğimiz geliriyle ‘’Gâvurun’’
küçücük bir cep telefonu almaya
çalışırız.
Eğer uyanmazsak;
Bizi birbirimize kırdıran, terörü besleyen Siyonist
güçlerin daha çok oyuncağı oluruz
.Eğer uyanmazsak;
Daha çok güçlü devletlerin arabasını, terenin,
vapurunu, gelişmiş teknolojilerini almaya çalışarak, yabancı ülkelerin
sanayisini ve tarımının gelişmesine katkı sağlarken, ülkemiz ekonomisinin yok
olup daha da gerilemesine neden oluruz.
Eğer uyanmazsak;
Pandemi
salgınlarında insanlarımız umutsuzca ölümü beklerken, Siyonist güçlerin
aşılarının daha çok gelmesini bekleriz.