Dünya üzerinde
adaletsiz bir gelir dağılımı, güçlünün zayıfı ezdiği, zalimin zülüm ile mazluma
yaşam hakkı vermediği, sözde dünyanın büyük ve güçlü ülkeleri demokrasi
çığırtkanlığı adı altında adalet götüreceğim dediği yerlere kan ve gözyaşı,
yokluk ve sefalet götürdüğü bir çağda, insanlıktan, haysiyetten, onurdan yoksun
ülkeleri ve bunların idarecilerini her
gün ekranlarda görüyoruz.
Geçmişte, “Rabbim Allah
diyenlerin,” doğruyu hakkı söyleyenlerin başına gelenler şimdi aynı doğruyu
“Dünya beşten büyüktür dediği için, mazlumun yanında zalimin karşısında olduğu
ona dur dediği için, sömürüye hayır dediği için, bir damla petrol için binlerce
kanın akmasına dur dediği için,böyle gelmiş ama böyle gitmez dediği için, Hz.
Cafer (r.a.)gibi, Ebu Zer (r.a) gibi hakkı ve doğruyu söylediği için, Hz. Hamza
cesareti ile ümmetin sesi, soluğu, onuru, gururu olduğu içinRecep Tayyip Erdoğan’ınbaşına
gelmiyor mu? Küfür dün ne ise bugünde aynıdır. Zulüm dün ne ise bugünde
aynıdır. Zamanlar değişse bile, her zaman küfür ve İman mücadelesi değişik bir
ad veya şekilde aynen mücadelesine devam edecektir. Bir kısım küfrün ve bir
kısımda Hakkın yanında olacaktır.
Bugün, Türkiye’nin
başına gelenler ve getirilmek istenen haince, kalleşçe planların altında
geçmişte “Rabbim Allah dediği” için işkencelere uğrayanların, iftiralara
uğrayanların, zulme uğrayanların başına gelenlerle aynı şeydir.
Doğduğu andan itibaren
Mekke’de “Muhammedül Emin” sıfatıyla herkesin isimlendirdiği, hatta Peygamberlik öncesinde mazlum ve
mağdurların müracaat kapısı olan ve hatta otuz beş yaşında “Hacerülesved”
taşının yerine konulmasında en isabetli, en güzel kararla “ Bunu ancak
Muhammedül Emin” yapardı diyerek, Mekke ehlinin teveccühünü, övgüsünü, uyguladığı
isabetli karar ile bir kez daha kazanan “Muhammedül Emin Hz. Muhammed Mustafa
(s.a.v)” ne zaman Ebu Kubeys dağına çıkıp “Allah tarafından Peygamber
seçildiğini ilan etmesi, müşriklerin, kâfirlerin bir anda kırk yılı unutarak,
kendi koydukları “Muhammedül Emin” sıfatını bir anda bir kenara bırakarak, her
türlü iftira, yalan, dolan, tehdit ve şantaja başlamadılar mı?
Nihayetine baktığımız
zaman “Allah nurunu tamamladı” İslam yeryüzünedağıldı. Ve Hakim oldu.
“ Hak geldi batıl zail
oldu. Batıl yıkılmaya mahkûmdur” (İsra Süresi- 81)
“Sen sabret. Şüphe yok ki, Allah'ın vaadi
haktır ve kat'i sûretteimânı olmayanlar, seni hafif görecek olmasınlar( Rum
Süresi-60)
Kuranı Kerim’de
“UsvetünHasenetün” Onda sizin için en güzel örnekler vardır,(Azhab Süresi 21) buyurulan Efendimizin (s.a.v.)
başına gelenler bugün aynı şekilde bu Ümmetin umudu, duası ve lideri olan Recep
Tayyip Erdoğan’ın başına gelmiyor mu ve getirilmek istenmiyor mu? Peygamber
Efendimizin s.a.v yaşadığı hayat bu ümmetin yaşayacağı hayatın özetidir. Bizler
ise onun yaşadığı hayatın en geniş tafsilatını yaşıyoruz. Dün Onun ashabına
yapılan boykotlar bugün bizlere yapılmıyor mu?
Örnek O’dur. O’nun
hayatına baktığımız zaman dostu ve düşmanı çok daha iyi tanırız.
Dünkü küfür ile bugünkü
küfür aynı sadece değişen zaman olmuştur. Küfür tek Millettir. (Hadisi Şerif)
"KÂFİR OLANLAR BİRBİRLERİNİN DOSTLARIDIR." (Enfâl: 73
Dünkü
zülüm ile bugünkü zulüm aynı, sadece Ammarlar, Yasirler, Bilaller, Habbablar
değişti.
KİTAP
EHLİ'NDEN OLAN KÂFİRLER DE MÜŞRİKLER DE SİZE RABB'İNİZDEN BİR HAYIR İNMESİNİ
İSTEMEZLER." (Bakara: 105)
Dünkü,
Ebu Cehiller bugünkü Ebu Cehiller aynı sadece isimler değişti.
DİNSİZLİĞİN
İSMİNİ DEĞİŞTİRDİLER, BUNA MEDENİYET DEDİLER, DİNLER ARASI DİYALOK DEDİLER. Ama
ezilenler Müslümanlar oldu.
Dünkü
MüseylemetülKezzablar ile bugünkü hainler, yalancılar, iftiracılar ve Fetöda
aynı.
Değişen
tek şey; küfrün isim babaları, hainlerin usul ve yöntemleri.
(VAHŞETİN
ADINI DEĞİŞTİRDİLER BUNADA DEMOKRASİ GETİRİYORUZ DEDİLER)
Hakkın izinden yürüyen,
Allah için Hakkı tutup kaldıran, mazluma umud, zalime korku salan ve dünyanın
beklediği, ümmetin ihtiyaç duyduğu Türkiye’de, liderde, Reiste, Recep Tayyip
Erdoğan’da, mazlum mağdur İslamümmetide, dua bekleyen Filistinli ’de, Arıkanlı’da,
Suriyeli, Azerbaycanlıda, Libyalıda ve mazlumlarda bu yaşananlardan sonra
tekrar batılın, küfrün yok oluşunu görecek ve tekrar Hakkın hâkimiyeti tecelli
edecektir. İnanan Müslümanlar, 15 Temmuz’un Vatan aşkını, şehadet rütbesini baş
tacı yapan bu millet kazanacaktır. Bu sünnetüllah’tır. Bu Erkamın evinden Kabeye yürüyüştür. Küfür ne
yaparsa yapsın Hak hâkim olacaktır.
Bu süre zarfında biz
imtihanda olduğumuzu bilerek nerde duruyoruz, ona bakmamız lazım.
Müseylemetülkezzablarlamı
yoksa Allah ve Resulunun yolunda yürüyen Ümmetin Umudu, Niyazı, duası Recep
Tayyip Erdoğanilemi, büyüyen ve Dünyada Örnek Lideri bulunan Türkiye ilemi?
Şuna şahidiz ümmetin
duası Reisi Cumhurumuzun yanında ve dilinde. Bunu yaşadık bunu gördük Elhamdulillah