Allahü Teala
insanların yaratılışını Hucurat Süresi 13 nolu ayeti kerimede ifade buyurmuş ve
“ Bir erkek ve dişiden yaratıldığımızı, birbirimizi tanımak ve tanışmak için
kabile ve şubelere ayrıldığımızı ve sonunda da üstünlüğün takva ile olduğunu”
açıklamıştır.
Tanışma, bilişme,
kabile ve şubelere ayrılma günlük hayatın bir parçası olmuş artık. Kimimiz
doğduğumuz şehirde, kimimiz işimiz, gücümüz, evliliğimizin ve hicretin
getirdiği şekilde bir yerlerde mukimiz. Bu yaşadığımız yerdeki mukimlik bize
sahiplenmeyi, sevmeyi, korumayı, kollamayı, faydalı birer nefer olmayı
gerektirmeli. Oranın kültürünü benimsemeyi, doğasını sevmeyi, çevresini
korumayı daha güzele kavuşması için özlemle çalışmayı, yarınlar için daha
yaşanılabilir bir şehir bırakmayı hedef edinmeli ve o uğurda gayret
sarfedilmelidir.
Bu doğrultuda baktığımız zaman Kırıkkaleli olmak ne kadar
güzel. Kırıkkale’nin adını sevmek ne kadar güzel. Kırıkkale’yi hissetmek ne
kadar güzel… Yaşadığımız şehir, nefes aldığımız şehir.. İnsanlar gibi şehirler
de sevildikçe büyür ve gelişir. Sevginin açamadığı kapı ve engel yok
ki...Bizler Kırıkkale’nin adını seviyoruz. Kırıkkale Üniversitesinden mezun bir
gencin “Kırıkkale Mezunuyum” demesi bizleri memnun ediyor. Adını şehre veren
Kırıkkale’nin silahı ve MKEK bizi memnun ediyorsa “Kırıkkale “ismi taşıyan her
olumluya sahip çıkmakta bizlerin görevidir.
Sahiplenme
duygusunu öne çıkarttığımız zaman Kırıkkale Üniversitesi’nin Kırıkkale’ye
kattığı katkı küçümsenmeyecek derecede büyük ve çok önemli derecede
kıymetlidir.
Sahiplenme
duygusunu öne çıkarttığımız zaman Kırıkkale mühimmatı ve bir Kırıkkale silahı
küçümsenmeyecek derece büyük ve son derece de önemlidir.
Sahiplenme
duygusunu öne çıkarttığımız zaman Şehitler Anıtı, bir Hasan Dede, bir Rahmi
Pehlivanlı, bir Hacı Taşan ve bir çok sanatçısı ve tarihi mekanları ile
yüksek derecede öneme sahibiz.
Sahiplenme
duygusunu öne çıkarttığımız zaman her bir ilçemiz doğal dokusuyla
,ürettikleriyle,yöresel ürünlerle birer potansiyel durumunda.
Sahiplenme
duygusunu öne çıkarttığımız zaman Tarihi Çeşniğir Köprümüz ,Karaahmetli Tabiat
Parkımız,Lavanta bahçelerimiz,ziyaretçileriyle kucaklaşan Dinek Dağımız gibi
önemli mekanlara sahibiz.
Sahiplenme
duygusunu öne çıkarttığımız zaman aidiyetlik hissiyle koruma /geliştirme ve
aktarmaya meyilli oluruz.Bu duyguyla yeni projelere kucak açar Oba köy /Yeşil
vadi oluruz.
İşte bizler bu
sahiplenme duygusuyla Kırıkkale’nin her köşesini koruyalım .Bunu hem
yaşadığımız yeri sevdiğimiz hemde çevreye saygı duyduğumuz için yapalım.Bizler
gittiğimiz her yere Kırıkkale’nin bir kültür elçisi gibi, bir turizm elçisi
gibi, bir gönül elçisi gibi Kırıkkale’nin güzelini taşıyalım. Kültürel
zenginliklerimizi taşıyalım. Damak tatlarımızın lezzetini taşıyalım, yöresel
ürünlerimizin güzelliğini götürelim. Unutmayınız ki, kültürler sizin
yaşamanızla ve sizlerin yaşatmanızla değer kazanır. Gelecek kuşaklara miras
bırakılır.
Kültürel
hazineleri, tarihi ve doğal güzellikleri ile
Kırıkkale’de yaşamaktan,Kırıkkaleli olmaktan ve Kırıkkale’nin isminin
geçtiği herşeye sahip çıkmaktan gurur duyuyorum.
“Gırıkkaleli olmak “böyle bişey...
Hürmet ve muhabbetlerimle...