|
 |
Hakan Öztürk
|
|
İçinde bulunduğumuz
hafta 10-16 Mayıs Engelliler Haftası. Yani bu toplumda engelli
insanların da var olduklarını, hayat gerçeğinde bir farkındalığı hatırlatmak
amacıyla belirlenmiş bir hafta.
Ne zaman ki, engelli insanların
konusunu ele alınmaya başlansa, yaşadıkları zorlu hayat şartları, karşılarına
çıkan engeller ve azimle kazandıkları hayat mücadeleleri dikkatleri çekiyor.
Anneler günüyle başladığımız
engelliler haftasında bu defa da engelli çocuğu olan annelerimizden bahsedelim
biraz...
Anne merhameti, şefkati,
fedakârlığı tarifsizdir her zaman. Evlâdı için nelere katlanabileceği, ne tür
zorluklara göğüs gerebileceği, kendi yaşamından nasıl bir ödün verebileceği
asla tartışılmaz ...
Ya bir de engelli çocuğu olan
annelerimiz...
İşte onlar apayrı bir hayatın
melekeleridirler...
Bir anne için dünyada
yaşayabileceği en büyük acılardan birisi, evladının yaşamını yitirmesidir
kuşkusuz...
O yüzden de en büyük dualarından
birisidir, evlât acısı görmemek...
Fakat bakıma muhtaç engelli
çocuğu olan annelerin en büyük endişeleri ve duaları ise; "evladından
evvel hayatlarını kaybedip, onları bu zorlu hayat sınavında yanlız
bırakmak"...
Hani hep söylenen bir söz
vardır "HER İNSAN BİRER ENGELLİ ADAYIDIR" diye. Oysaki
engelli çocuğu olan anneler, bu adaylığın yanı sıra, evladıyla beraber bu zorlu
mücadelenin içindedirler bir de...
O anneler ki; evlâdı
güldükçe hayat bayram, hüzünlendikçe cehennem olur, her bir günü...
Zorlukları beraber
yaşarlar...
Kimi zaman gözü, kimi zaman kulağı, kimi zaman
koltuk deyneği, kimi zaman aklı, kimi zaman elleri ve her zaman desteğidir
evlâdının...
İnsanların fütursuzca
bakışlarının, saçmasapan sözlerinin, alaycı gülüşlerinin, nefret dolu
düşüncelerinin kalkanıdır onlar...
"Aman evlâdım duyup ta
üzülmesin, azmi kırılmasın" diye hep bir mücadele içinde olurlar...
Çocuğuna eğitim aldırabilmek için
fedakarca sırtlarında taşırlar...
Yine de yorulmazlar...
Karşılarına çıkan anlayışsız bir idare ve
bunların gereksiz olduğunu söyleyen bir cehalet kitlesidir, onları asıl
yoran...
Kimi zaman evladının tedavisi
için, günlerce hastane köşelerinde uyumadan beklerler, dualar ederek...
Pes etmez, şikayet etmezler...
Etrafında, bir şey yapmadığını iddia eden,
düşünce fukarası kesimdir, onları şikayetlendiren...
Anneler dünyaya getirdiği
evladına hayatı cennet yapmaya çalışan yegane meleklerdir. Bir de engelli
çocuğuyla birlikte yaşam mücadelesi içinde olan anneler ise; ESAS CENNET, KENDİLERİDİR...
Bir engelli vatandaş
olarak, tüm engelli kader arkadaşlarımın ENGELLİLER İÇİN FARKINDALIK
HAFTASI'nda verdikleri yaşam mücadelesini kutluyor, engelli çocuğu olan tüm
annelerimize sonsuz saygı ve hürmetlerimi sunuyorum... |