Okullar
açılıp da dersler işlenmeye başladıktan kısa bir süre sonra yine yardımcı
kaynak kitap kargaşası alev aldı. Neredeyse ilk ara tatile gireceğiz polemikler
hâlâ devam ediyor.
Milli Eğitim Başkanlığı yardımcı kitap aldırılmaması hususunda defalarca
uyarılarda bulunuyor.
Öğretmenler; bu müfredatla öğrencilerin hiçbir şey öğrenemeyeceğini, sınav
soruları karşısında öğrencilerin ezileceğini ve kolejlerdeki rakip öğrencilerin
çok gerisinde kalınacağını bildiriyor.
Veliler ise ikileme düşmüş durumda.
Bir kısmı bütçelerini oldukça zorladığı için karşı çıkıyor. Bununla da kalmayıp
şikayet üstüne şikayet ediyor.
Bir kısmı da veli toplantılarında neden kaynağa başvurmadıklarını, bu şekilde
çocuklarının başarısız olacağını düşünerek serzenişte bulunuyor.
Bir kısmı da hem istiyor, hem de maddi olarak çok zorlanıyor.
Bu kitapları almasa, çocuk derslerden geri kalacak. İşlenen konuları
göremeyecek ve testleri yapamayacak.
Vatandaş hayli kızgın.
"Madem bu kitapların müfredatı yetersiz, her yıl neden milyonlarca kitap,
boşa dağıtılıyor ve milli servetimiz boşa gidiyor" diye de hayıflanıyor
hâliyle.
Öğrenciler ise aklı karışmış durumda. Hangi kitabı okula götürüp,
götürmeyeceğini bilemez halde.
Burada hepsinin haklılık payları yok değil. Hangisini dinlesek
"HAKLISIN" diyesimiz geliyor.
İlk etapta güzel bir fikirle; "o kırtasiye senin, bu kırtasiye benim"
yazar isimleri arama eziyetinden kurtarılmıştı veliler. Çok yerinde bir icraat
olmuştu. Veliler maddî yönden rahat etmişlerdi. Öğretmenler ise bir an önce
derse başlamaları açısından memnundu.
Fakat gel-gör ki işler bu şekilde ilerlemedi.
Devamlı değişen sınav sistemi ve sınavlarda çıkan sorular öğrencileri çok
gerilerde bıraktı.
Bu yıl sınavlarda 216bin öğrenci sıfır çekti.
Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz!?
216
bin öğrenci, 216 bin nesil, 216 bin boşa giden emek demek.
Sıfır çekmese bile, 3-5 net çıkaran öğrenci sayısı da bir o kadar fazla!.
Devamlı sınav yarışında olan çocuklar, böyle bir sistemde ve bu müfredatla ne kadar
başarılı olabilirler acaba?
O haldee;
--Müfredat kimlerle, ne şekilde hazırlanıyor?
--Sınav sorularını yapan eğitimcilerle, kitapları hazırlayanlar,
birbirleriyle irtibat kuruyorlar mı?
Ya müfredatın içeriği doğrultusunda soru hazırlanmalı yada sorulara göre
müfredat yapılmalı.
Aksi takdirde öğretmen, veli arasındaki kargaşa bir türlü bitmeyecek.
Zararlı çıkan ise yine çocuklarımız ve gelecek neslimiz olacak.