için marketlerdeki ücretli poşet
uygulaması 1Ocak2019 tarihinde yürürlüğe girdiği andan itibaren, ana haber
bültenlerinde, sosyal medyada, sokakta tüm vatandaşın arasında ana gündem
konusu hâline geldi.
"Niye böyle bir karar alındı, nereden çıktı şimdi bu poşet parası,
poşet almazsak elimizde mi taşıyacağız aldıklarımızı, bir ekmek eksik alıp 3
adet poşet mi alacağım" şeklinde söylentiler yayılmaya başlandı halk
arasında.
Hatta kimisi el
arabasıyla, kimisi eşeğiyle gelip, heybesine doldurarak, lâtifeye karışık
bir takım küçük protestolar yaptı.
Elbette ki, doğamızı, çevremizi korumak, temiz tutmak, sağlımızı korumak
adına muhakkak yapılması gereken bir vatandaşlık görevi.
Hammaddesi petrol olan,
içeriğinde de polietilen ve polipropilen olan poşetler, hem kanseri tetikliyor,
hem de yüzyıllarca doğada çözülemediği için ciddi zararlar veriyor.
Denizlere ulaştığında da bunu yutan balıkların sonu can çekişerek
ölümleriyle sonuçlanıyor. Tabiki de yaşadığımız gezegene yapılan her hizmeti
destekliyoruz.
Zaten vatandaşın da tepkisi bu uygulamaya değil aslında. Uygulamanın
zamanlaması ve yaptırım şekline.
Bu karar alındığında henüz 2018
yılının Aralık ayı başlarındaydı. Marketler Ocak ayına kadar bez ve kağıt
çantaları hazır hâle getiremezler miydi?
Yada marketlere, hiçbir zehirli
madde içermeyip 12-24 ay arasında doğaya karışan OXO-BIO poşetler satılması
şartı konulamazmıydı!?
Madem plâstik poşetler zararlı,
ücretli alınanlar da doğaya zarar vermeyecek mi? Manav, fırın ve kasaplarda
neden ücretsiz?
Peki ya etrafta
bir hayli kirlilik oluşturan plastik pet şişeleri ve hepimizin evindeki plastik
su damacanaları?!..
Hem sağlığımıza, hem de çevreye verdiği zararlar!?...
Bunların yanı sıra, 1 tanesi bile 10 ton çöpe bedel PİLLER...
ATIK YAĞLAR!?...
Saymakla bitmiyor. Vatandaş bu sorulara cevap arıyor.
* * *
Hepsi bir kenara.
Vatandaşımızın asıl sıkıntısı, tasası, ne poşet, ne de vereceği 25 kuruş.
Ağustos ayında
başlayan ekonomik kriz, halkın boğazına dayandı esasında. 2 liraya aldığı
domatesi 10 liraya, 3 liraya aldığı biberi 14 liraya alıyor. Patatesi, soğanı,
patlıcanı, yağı, deterjanı... Kısacası evin en temel ihtiyaçlarını 2-3, hatta 4
katına alıyor. Giyimi kuşamı, hastanesi, ilâcı...
Beyaz eşya desen, hiç yanına yaklaşılmıyor. Bir de günlük bulduğu
işle günü kurtarmaya çalışıyorsa eğer vatandaş, Allah yardımcısı olsun. Bu kişi
evine ekmeği bile sayıyla götürebiliyor ancak. Bu kişi 3 poşete vereceği
parayla, alacağı ekmeğin hesabı yapacaktır hâliyle.
Artık kova doldu. Poşete verilecek 25 kuruş, taşacak damlaya dönüştü.
7liraya yükselip ekonomiyi allak bullak eden dolar, 5 liraya inse bile, tavan
yapıp inmeyen piyasaya kızgın olan halk sinir küpü. Bir anda hiç hesapta
olmayan poşete bile para verecek olması, sinirleri daha da gerdi. Plâstik
poşetin doğaya verdiği zararı bile düşünemez oldu.
Avrupa'nın bir çok şehrinde paralı poşet uygulamasına geçildi ve
uygulanıyor da. Ama ekonomik yaşam koşulları uygun ve refah seviyesi yüksek
olan ülkelerde herhangi hiç bir tepki de olmuyor hâliyle.
Neticede hepimiz, yaşadığımız doğanın yararına olan uygulamaların yanındayız,
destekliyoruz. Vatandaşımız bir kaç günlük tepkiden sonra çaresiz bu duruma da
alışacaktır. Lâkin burada halk ekonomik olarak öylesine bunaldı ki, ne yeni bir
ücret uygulaması görmek istiyor, ne de zam duymak istiyor.
EKONOMİ GELDİ BU HÂLE, POŞET İSE BAHANE..
Saygılarımla...