Köyümüz Kırıkkale’mizin en güneyinde, Çelebi Dağı’nın
doğu yamacında, ilimizin en son köylerinden biridir. Yazın tozundan, kışın
çamurundan gidilemediği, köye gelen devlet yetkililerinin bir an öce şu
çamurdan, şu tozdan kurtulalım deyip kaçtıkları köydür.
Okumanın yazmanın çok kıymetli olduğu, öğretmenlik
mesleğinin pek muteber sayıldığı altmışlı, yetmişli yıllarda her evde iki üç kişinin
öğretmen olduğu, Anadolu’nun kuş uçmaz kervan geçmez köylerine yetiştirdiği
insanlarla ışık olan köydür, Karaağaç Köyü.
Kışının
gerçekten kış gibi olduğu, 1200 rakımıyla, buzlu havada vardıysanız şanslısınız.
Çamurlar ve sular sizlere cam gibi bir asfalt olmuştur. Evlerin, ağaçların
üzerindeki püssen, kar beyazlığı, güzelliğini çok zaman unutamayacağınız
kartpostallık büyülü bir duruma bürünmüştür.Böyle bir hava, böyle bir görünüm
köyümüzün en güzel zamanıdır.
Yok, eğer kışın ılıman, yağışlı bir havada gelmişseniz
şansınıza küsün. Ayakkabınızın biri çamurun içinde diğeri elinizde seke seke
yolunuza devam edebilir, ananızdan doğduğunuza pişman olabilirsiniz. Sizin
şansınıza küstüğünüz gibi bu köyde alamadığı hizmetlerden dolayı ilin,köylerine
hizmet sunmayan yetkililerine küsmüştür.
Karaağaç Köyü deyipte geçmeyin. Bu köyün devletin her
kademesini yönetecek bilgi,tecrübe ve ehliyete sahip insanların olduğu
unutulmamalıdır. Karaağaç Köyünde olduğu gibi, 60 yaşının üzerinde en az yüz
öğretmenin olduğu başka bir köy bulamazsınız. Geçen zamanda onlarda her
kademede çocuklarını okutarak Karaağaç Köyü’nü eğitimi en yüksek köylerin
arasına katmışlardır.
Eğer yazın temmuz veya ağustosun sıcağında yayla havası alayım Karaağaç
Köyü’ne gitmişseniz, eviniz veya kalacağınız yer yolun kuzeyindeyse çok büyük
sansınız var demektir. Çünkü yolun güneyindeyseniz devamlı kuzeyden esen
rüzgârla evinizde veya bahçenizde oturmanız mümkün değildir. Vardığınıza
varacağınıza pişman olursunuz.
Caminin önünde sohbet ederken Haydar Amca sohbete şöyle
başladı:
‘’Hoca, okudunuzda ne
oldu. Keşke okumasanız da siyasetçi olsaydınız, daha çok işimize yarardınız. Bak,
falanca falanca siyasette nerelere geldi. Kimi milletvekili, kimisi meclis
üyesi oldu. Herkes biryerlerde söz sahibi oldu.Kırşehir’in köylerinegidinde bakın;
sanki onların okumuşumu var, bizim köy gibi. Keşke bizde Kırşehir’e bağlansak,
Çevremizdeki Kaman’ın köyleri İstanbul gibi oldu.Kırıkkale’nin bürokratları
bizim köye bakmıyorlar. Bu köye ne vali geliyor ne de kaymakam. Bizim buralardan
Cumhurbaşkanımızın haberi olmadan bir şey yapmazlar. Hocam, bizim köyün
durumunu bir yazda Cumhurbaşkanımızın haberi olsun. Şu çevrede en güzel köy,
parmakla gösterilenköy bizim köyümüzdü, şimdi en geri kalan köy bizim köy oldu’’dedi.
Caminin önündeki sohbet koyu idi. Cemaattekilerden bazıları:
‘’AKP bizim köyde birinci parti
oldu. Bu parti on altı yıldır hükümet. Köylü şu andaki hükümete elinden gelen
katkıyı yıllardır esirgemeyip verdiği oylarla yaptı. Siyasiler ise oyumuzu alıp
bizi kandırdılar. Kesinlikle bu durumdan Cumhurbaşkanımızın haberi olmalıdır.
Boşuna hiç heveslenmeyin Cumhurbaşkanımızın haberi olmazsa biz yazın tozu kışın
çamuru daha çok yaşarız. Biz bu akılda olursak daha siyasiler bizi çok kandırır.
Aha Hoca gazetede yazıyormuşsun. Yaz Hoca bir daha bizim yolumuzu yapıp bizi
çamurdan kurtarmazlarsa direk Cumhurbaşkanına yazın. Bizi tozdan ve çamurdan
kurtarmayana oy yok. Sözmü, komşular? Bizi oy aldıktan sonra unutan
siyasilerede bizi görmeyen yöneticilere de kırgınız, küskünüz, sende bu köyün
evladısın iyi yaz ki köyün işlerinin yapılmasına katkın olsun’’diyerek
sözlerine devam etti.
Karaağaç Köyümüz, Kırşehir Kaman’a bağlı Akpınar, Tatık,Selim ağa
köyleriyle sınır olup ilimizin güneyin de devletimizin ilgisine ihtiyacı olan
köylerimizden biridir. Çok gülünçki köyün su sorunu daha yarım yamalakyeni
çözüldü. Köyün devlet yoluna iki bağlantısı var. Biri soğuk asfalt bakıma
ihtiyacı var; diğeri ise yazın tozdan, kışın çamurdan geçilemeyen yoludur. Köy
içi yolları yürünemeyecek kadar bakımsız ve kötüdür.
Acilen köyün devlet yoluna bağlantısı olan iki
girişiasfaltlanmalı, köy içi yolları da bordo taşı döşenmelidir. Kış gelip,
ağır kış koşulları oluşmadan, köy içi yollarına bakım yapılmalı,ayrıca köyün
önemli günleri için toplantı yeri olarak uygun bir yere devlet katkılı bir köy
konağı yapılmalıdır.
İsmail DursunKUZUCU