Rahmetli Kamer Genç’i, Türkan Saylan’ı,Necip
Hablemitoğlu’nu, Uğur Mumcu’yu,Allah’nan Aldatmak diye kocaman bir kitap yazan
Yaşar Nuri Öztürk Hoca’mızı, FETÖ Örgütünün varlığını ve ne denli tehlikeli
olduğunu yazan Hanefi Avcı’yı, aklıma gelmeyen nicelerini seversiniz
sevmezsiniz. FETÖ pisliği ile ilgili
neler söyle dilerdi, neler.
Bunların bazılarının siyasi görüşleri
bizlerden farklı diye söylediklerini, yazdıklarını görmemezlikten,
duyumsamazlıktan mı gelelim?
FETÖterör örgütünün yaptıkları nedeni ile
iki yüz elli vatandaşımız can verdi. Ülkemizin birçok mili, ekonomik değerleri
yok oldu, heba oldu.
Bu nedenle alt kademelerden birçok insan
içeri atıldı,birçoğu işinden gücünden oldu.
Birçok yere On Beş Temmuz’ un kahramanlarıyla
ilgili isimler verildi.
Doğru yapıldı.
On Beş Temmuz darbe girişimini yapanların,
yaptıranların kökünü kazıyacağım dendi.
Doğru söylendi.
Fakat…..
Eğer zamanında Kamer Genc’in, Türkan
Saylan’ın, Hamlemitoğlu’nun, Yaşar Nuri Öztürk ün ve Hanefi Avcı’nın
yazdıklarına ve söylediklerine kulak verilip dikkate alınsaydı, ihbar kaybedip
önlemler alınsaydı, belki darbe yapılmadan, insanlar canından ve malından olmadan,
daha az bir zayiatla durum kurtarılabilecekti.
Allah’ın Türk milletini çok sevdiğini, bu
darbenin sonucuyla az çok anlayabiliyoruz. Allah korusun, bu darbe başarılı
olsaydı, bu millet daha ne korkunç durumlarla karşılaşacaktı, düşünmek bile
istemiyorum. Türk milleti iktidarıyla, muhalefetiyle öyle bir dayanışma gösterdiler
ki bütün dünyayı kendisine hayran bıraktı.
Bu darbenin başarılı olmasını,Türk
Milletinin büyük bir çoğunluğunun kahraman evlatları tarafından engellenmiştir.
Sağcısı, solcusu, toplumun her kesiminden birçok insanımız‘Yeni Kapı’ ruhunda
buluşmuşlardır.
Bu örgütün en kuvvetli, sözünün en çok
dinlenir olduğu zamanlarda bazı siyasilerimiz, bazı yazarlarımız bu örgütün hain
bir örgüt olduğunu kendi canlarını ortaya koyarak söylemişlerdir.
FETO terör örgütü masum vatandaşlarımızın
dini duygularını sömürerek bugünlere gelmiştir. Yani tüm insanlarımızı Allah
ile aldatmıştır. İşte Yaşar Nuri Öztürk Hocamız ’da bu yaraya parmak basıp
bizleri uyarmak için çok sayfalı kalın ‘’Allah ile Aldatmak’’ diye bir kitap
yazmıştır. Birçoğumuz uyanacağımız yerde hedef tahtasına Hoca’mızı koymuşuzdur.
Bu örgütü göz önünde bulundurarak tüm cemaatlerin
amacının ileride iktidarı elegeçirmek olabileceğini düşünmeliyiz. Dinle ilgili her şeyin Diyanet tarafından
yapılmasını sağlamalı, devletimiz,karanlık odakların dinimizi sermaye olarak
kullanmasını engellemelidir.
Siyasi görüşü, düşüncesi, etnik kimliği ne
okursa olsun bu ülkede yaşayan tüm vatandaşlarımızı ötekileştirmeden,
kutuplaştırmadan, birleştirmeye çalışarak birliğimizi ve beraberliğimizi daha
iyi sağlamalıyız.
Eğer tüm bunlardan sonra FETO ile mücadelede
samimiyseniz, 15 Temmuz şehitlerine ve gazilerine verdiğiniz değer gibi
zamanında FETO’nun ne denli tehlikeli bir örgüt olduğunu haykıran ister siyasi
rakiplerimiz, isterse bizlerden farklı düşünen vatandaşlarımız olsun bizi zamanında
uyaranlara da vefa borcu olarak demokrasi mitinglerinde, adları anılmalı, çeşitli yerlere isimleri verilmelidir.
Her ortamda ve şartta
doğruya doğru, yanlışa yanlış demek fikirlerimizi ve siyasi düşüncelerimizi
küçültmez. Aksine toplumumuzun her kesimi ile barışık bir siyaset yapılmasına
katkı sağlayacaktır. Etnik kimliğimiz ve siyasi düşüncemiz ayrışma noktamız
değil, daha renkli, daha çağdaş, daha çoğulcu yaşamamızın bir gereği olacaktır.
İsmail Dursun KUZUCU